Olmuyor be arkadaşım!
Zaman, adeta yalpalıyor ve yerinde sayıyor.
Değişen tek şey, takvim yaprakları!
Evden, çarşıya ve şehir merkezine çıktığımızda nasıl bir acı haberle karşılaşacağımızı bilemiyoruz.
Yolda yürüyorum.
O an tanıdık birini görmek gerçekten heyecanlandırıyor beni.
Birbirimize sarılıyoruz.
Gözyaşları döküyoruz zaman zaman.
Gurbette tanıdık bir yüz görür gibi!
Başka bir gezegene gelmişiz hissi oluşuyor!
Bir gün değil.
Bir hafta değil.
Bir ay değil.
Tam 41 gündür böyle!
İşte o karşılaşmalarda depremde hayatını kaybeden yeni isimleri duyunca, bir kez daha sarılıyoruz ve tekrar başa dönüyoruz.
Hele bir toz bulutu dağılsın.
Gerçekler, bir enkaz daha yaratacak!
Felaketin boyutunu o an göreceğiz!
- Murat’ı kaybettik.
- Erdinç ve ailesi.
- Melek kalpli Behçet de. .
- Cüneyt ve kızı.
- Leyla da enkazda kaldı.
- Ahmet ve Yaşar da…
- Şükrü ve Hakan’ı kurtaramadık.
Depremde kaybettiklerimize her gün yeni isimler eklendikçe, yaşadığımız şehir adeta üzerimize yıkılıyor.
Bugün; 19 Mart 2023, Pazar….
Sadece takvim yaprağı doğru.
Hatırlayabilirsek tabii ki!!!
Bize; yardıma muhtaç gözüyle bakmayın, işte bunu hiç unutmayız!!!
Bir gün…
Elbet o gün mutlaka ama mutlaka gelecek!
Unutamayacağımız çok şey var!!!