Evini seyretti, seyretti, seyretti…

55-60 yaşlarında bir kadın.
Dalgın dalgın bakıyor apartmana.
Adeta donmuş gibiydi.
Yanaklarına süzülen yaşları sildi.

Tam da o an çocukları kendisine sarılınca, gözyaşlarına hakim olamıyordu artık.

Oturduğu bina ağır hasarlı.
Biraz sallansa, yıkılacak gibiydi.
Evini işaret etti.

Yıkım ekipleri binaya her darbe vurduğunda kadının canı o kadar çok yanıyordu ki…

Duvarlar patlamış.
Perdeler rüzgarda uçuşuyor.
Koltuk takımı hala aynı.
Duvara astığı resmi gördü.
Aile fotoğrafı takıldı gözüne.

Ahhh ahhhh!
Derin bir üzüntü kapladı kalbini!!!

Kimisi var.
Kimisi kayıp.
Kimisi yok.

Ailesi ve yakınlarından kaybettiklerini düşünürken, geçmişe bir yolculuk yaptı.

Ayakta ve dalgın…
Bir film şeridi gibi geçti gözlerinin önünden!

Ne yıkımın gürültüsünü hissetti.
Ne toz bulutunu.
Ne çocuklarının bağrışlarını.
Ne güvenliğin ikazlarını.
Ne de depremin enkazından çıktığını!

Evini seyretti, seyretti, seyretti…
5 Şubat günü mutlu yuvasıydı o ev.
Orada zamanı durdurmuş gibiydi!!!

6 Şubat, Saat 04.17…
İşte o an!
Sonrası işte bu acı tablolar!!!

Bu kadının yüreği yanardağ gibi patlıyor.
Dışarıdan gelip bol bol ahkam kesmek kolay!
O geceyi yaşayanları anlayamazsınız!!!

Lütfen, biraz saygı!
Sussssssssssssssss!!!