Evlerimiz öldü, duymuyor musunuz?

Yaralar sarılıyormuş.
Üç öğün yemek dağıtılıyormuş.
Taşıma ücreti ödeniyormuş.
Hasar durumuna göre kira desteği varmış.
Giyim dağıtılıyormuş.

muş…
muş…
muş…

İnanın, bizi anlayabilen ve gerçek soruna dikkat çekerek çözüm bulabilen yetkililere rastlayamadık.

Ölenin yarası mı sarılır?
Ölene taşıma parası mı verilir?
Ölene yardım mı yapılır?
Ölene üç öğün yemek mi verilir?
Ölene giyim mi verilir?

Evlerimiz öldü, evlerimiz!
35 gündür bunu anlatamadık ki!!!

Yetkililerin biri gidiyor, biri geliyor.
Sadece izliyoruz.
Sorumluluğu üstüne alan bir kişi bile çıkmadı!

Evsiz – barksız olmanın ne demek olduğunu anlayamadılar ki daha!

Şu an Hatay’ın yarı nüfusu dışarıda.
Geri döndüklerinde nasıl barınacaklar?
Asıl sorunlar şimdi başlıyor!

Yine hatırlatıyorum!
Evlerimiz öldü, duymuyor musunuz?

Hatıralarımız.
Yaşam alanlarımız.
Sevdiklerimiz.
Baba ocaklarımız.
Yavrularımız.

Evlerimizin içindeydi hepsi ve 6 Şubat günü sabaha karşı, daha gün ağarmadan Saat 04.17’de yaşadığımız o depremde kaybettik hepsini birden.

Sözün Özü…
Evlerimiz öldü!
Anlayın artık!!!