Kim bilebilirdi ki İskenderun’un böylesine hayalet kent olacağını!
Ahh şu yüreğim ahhh!
Depremde ölen canlarımız.
Yaralı kardeşlerimiz.
Her evin ocağında yangın var.
Gözyaşları dinmiyor.
Vatandaşlar çaresiz de çaresiz!
Her deprem bir kabus!
Artçı da olsa…
Uyuyamıyor deprem kabusunu görenler.
Yas’ımızı bile yaşayamıyoruz ki…
Birbirimizden haberimiz bile yok!
Depremin o kabus gibi sarsıntılarından sonra, İskenderun’un büyük bölümü boşaldı desek yeridir.
Gittiler.
Güvenli yerlere ailelerini götürdüler.
Mutlaka dönecekler.
Peki, nasıl?
Bu şartlarda zor!
Sular akacak.
Isınacak.
Elektrik olacak.
Barınacak.
Doğalgaz verilecek.
İşyerini açacak.
İstihdam sorunu olmayacak.
20 gün oldu.
İskenderun’un yarısı gitti!
Daha barınma sorunu yüzünden millet perişan bir şekilde beklerken, gidenlerin kısa sürede dönmelerini beklemek hayalden öteye gitmez.
Bir çadır veremiyorlar daha.
Herkes topu birbirine atıyor!
Yetki karmaşası tam sorun!
Gerçek şu…
İskenderun’un yarısı gitti!
Bir an önce koordinasyonun en hızlı ve etkin şekilde yönetilmesi gerekir.
İnanıyorum gelecekler!
Daha da güçlü gelecekler.
İskenderun aşktır!
Biz, birlikte İskenderun’uz!
Biz, birlikte Hatay’ız!