Hatay, deprem sonrası başka risklere de açık!

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, deprem bölgesindeki sağlık faaliyetleriyle ilgili bilgi verdiği Hatay’daki AFAD Koordinasyon Merkezi’ndeki toplantıda10 afet ilindeki hastanelerde deprem sebebiyle yatan hasta sayısını 6 bin 108, taburcu edilen hasta sayısının ise 13 bin 612 olarak açıkladı. Türkiye’nin, 6 Şubat sabahı herkesi dehşete düşüren bir afete uyandığını belirten Koca, afet gününden beri, depremden büyük hasar gören illerden biri olan Hatay’da olduklarını ve 13 bini hekim olmak üzere 19 bin kişiyle sınırları zorlayarak sağlık hizmeti sunduklarını söyledi.

Koca, afetzede sayısı yüksek, çadır ve konteyner hayatının da yaygın olduğu Hatay’ın, deprem sonrası başka risklere açık olduğunu belirterek, “Bunun gereği olarak şu an itibarıyla salgın hastalıklara meydan vermeyecek şekilde hazırlık yapmış durumdayız. İl bazında sorumlu olduğumuz Hatay’da sağlıklı su temini, çöp ve çevre temizliği, kişisel ihtiyaçlar ile ortak kullanılan alanların hijyen işlemleri, ilaçlama çalışmaları başlatılmıştır. Sağlıklı içme suyu temini, çöplerin toplanması ve zararsız hale getirilmesi, çevre temizliği ve ilaçlama çalışmaları konusunda şehrimiz Hatay’da geniş bir organizasyonu hayata geçirmiş durumdayız. Aralarında Konya, Antalya, Kocaeli, Denizli, Ankara, Bursa, İstanbul ve İzmir gibi büyükşehir belediyelerinin bulunduğu 37 il ve ilçe belediyemiz, üzerinde durduğum üç ana konuda, Amasya Valimiz koordinasyonuyla görev almışlardır. Hatay adına her birine teşekkür ediyorum” dedi.

“Arama ve kurtarma çalışmalarına sonuna dek devam edeceğiz”

Koca, “Şu an enkaz altında hayat emaresi artık azalmış ve umutların sonuna da yaklaşılmış olabilir fakat bizler arama ve kurtarma çalışmalarına sonuna dek devam edeceğiz. Hatay’ımızda yıkılan 2947 enkaz binanın her birinde görevimizi eksiksiz şekilde tamamlayacağız. Son çalışmalarını yaptığımız 98 binanın enkazından umarım size yeni iyi haberler verebiliriz” diye konuştu.

Sağlık Bakanı Koca, tüm birimlerin koordineli şekilde çalıştığını ifade ederek, “Afetin ilk gününden itibaren gerçekleştirilen operasyon sayısı 10 bin 601’dir. Hekimlerimizin tecrübesi sonucunda cerrahi operasyonlar ve acil müdahalelerde çok büyük başarılar ortaya konmuştur. Kendilerini hayatın devamına adayan sağlık çalışanı arkadaşlarıma, sizler adına teşekkür ediyorum. Afetin yaşandığı 10 şehrimizin sağlık kurumlarında bu sabah itibarıyla aktif servis yatak sayısı 20 bin 239, servis yatağı doluluk oranı yüzde 60’tır. Yoğun bakım yatak sayısı 3 bin 425, yoğun bakım doluluk oranımız ise yüzde 78’dir. Diyaliz kapasitemiz hastamızın ihtiyacına cevap verecek düzeydedir. Bildiğiniz gibi diyaliz kapasitesinin yeterliliği göçük altından çıkarılan ve uzun süre susuz kalan hastalarımızın yaşayabileceği böbrek sorunları açısından son derece önemlidir” diye konuştu.

 “Sahra hastanelerimiz tam teşekküllü hastane özelliğinde”

Deprem bölgesinden çoğunluğu ilk günlerde olmak üzere 51 bin 152 hasta ve yaralının diğer şehirlerdeki hastanelere nakledildiğini dile getiren Bakan Koca, bölgede halen görev başında olan ambulans sayısının 1267 olduğuna işaret etti.

Afet bölgesinde, 114 acil müdahale ünitesi, 25 sahra hastanesi kurulduğunu, acil müdahale ünitelerine 67 bin 598, sahra hastanelerine 3 bin 459 hasta müracaatı olduğunu aktaran Koca, “Sahra hastanelerimizden 12’si tomografi cihazına dek gerekli tüm hastane teçhizatının bulunduğu, afet zamanına özel tam teşekküllü birer hastane özelliğindedir. Depremden daha fazla etkilenmiş olan şehirlerimizin başında gelen Hatay, Adıyaman, Gaziantep ve Kahramanmaraş’ın toplam 906 köyünde şu ana dek 21 bin 515 hasta ve yaralıya sağlık hizmeti sunuldu, ilaçları teslim edildi. Bilindiği gibi bu görevi, kurduğumuz gezici sağlık hizmeti birimlerimiz yürütmektedir” şeklinde konuştu.

Sadece Hatay’da 100 ambulansın halen köylerde sağlık taraması yaptığını anlatan Bakan Koca, “Afet bölgesinde 906 aile sağlığı merkezi, 2 bin 940 hekimle hizmet veriyor. Bu merkezlerimizle birlikte birinci basamak sağlık kurumu sayısı bini aşıyor. Sadece bu birinci basamak sağlık kurumlarımızda bugüne dek 221 bin 799 hastayla ilgilendik. Çadır kentlerde depremzede ve vatandaşımızın hemen yanı başında 94 sağlık merkezi kurmuş ve şu ana dek 7 bin 774 hastaya hizmet vermiş durumdayız” bilgisini verdi.

Afetten etkilenen şehirlerde şu an öne çıkan görevlerinin, halk sağlığını tehdit edebilecek şartlara karşı mücadele etmek olduğunu vurgulayan Bakan Koca, “Örnekler, deprem gibi afetlerden sonra salgın hastalıkların can yakıcı olabildiğini göstermektedir.” dedi.

Suyun sağlıklı olmasının, halk sağlığının başta gelen şartlarından olduğuna işaret eden Sağlık Bakanı Koca, bu amaçla tankerle su verilen toplam 1181 noktada klor ölçümünün yapıldığını aktardı. Afetin ilk gününden itibaren deprem bölgesinde 8 bin 379 noktada “bakiye klor ölçümü” yapıldığını, 6 bin 832 noktada bu oranın uygun, 1547 noktada ise yetersiz bulunduğunu bildirdi. 

Çevre temizliğinin sağlanmasının, atıkların toplanmasının, bulaşıcı hastalıkların önlenmesi açısından son derece önemli olduğunun altını çizen Koca, tüm çadır kentlerde, halk sağlığı uzmanı görevlendirildiğini, sağlık risklerinin kontrolünün sağlandığını kaydetti.

– Deprem bölgesinde 6 bin 447 bebek dünyaya geldi

Bakan Koca, depremden etkilenen illerde başlatılan ruhsal ve psikososyal destek hizmetlerinde de 44 bin 200 kişiye ulaştıklarını bildirdi.

Deprem bölgesinde, afetin ilk gününden bugüne kadar 6 bin 447 bebeğin dünyaya geldiğini bildiren Koca, her doğan çocuğun bir umut olduğunu söyledi. Fahrettin Koca, bölgede gebe gözlem sayısının 10 bin 489, lohusa izlem sayısının 10 bin 56, bebek izlem sayısının 37 bin 586 olduğunu belirterek yeni doğan taramaları kapsamında, 10 bin 113 topuk kanı alındığını, 5 bin 152 bebeğin SMA taramasının yapıldığını ve 154 bin 212 doz aşıyla çocukluk çağı bağışıklama hizmetlerine devam edildiğini anlattı.

10 il için göreve koşan UMKE gönüllülerine teşekkür eden Koca, “Enkaz altından çıkarılanlara ilk tıbbi müdahaleyi onlar yaptı. Bir yolunu bulduklarında aynı şeyi enkaz altındakiler için yapma cesaretini gösterdiler. Görevleri bitmiş değil. Burada hayat düzene girene kadar çalışmaya devam edecekler. Çadır ve konteyner kentlerdeler, köylerde sağlık taraması yapıyorlar, ilaç dağıtıyorlar” dedi.

Bölgede, bağırsak ve üst solunum yolu enfeksiyonlarında bir artış gözlenmesine rağmen afete maruz kalan illerde ciddi bir halk sağlığı tehlikesi bulunmadığına işaret eden Koca, “Afet bölgesinde olası bulaşıcı hastalıklarla ilgili riskler şu an, Sürveyans Erken Uyarı Sistemi’nin kurulmasıyla kontrol altında görünmektedir. Kolera ve tifo gibi hastalıklara rastlanmadı. Fakat bir iki ay zarfında havaların ısınmaya başlayacak olması sebebiyle bölge halkı titizlik içinde, bizler teyakkuz halinde olmalıyız.” değerlendirmesini yaptı.