Yazarken bile duygu fırtınası yaşadığım yazılardan biridir bu yazı.
Nereden başlayacam?
Ne yazacam?
Nasıl yazacam?
Deprem sabahından bu yana bambaşka bir gezegendeyim gibi hissettiğimi yazmıştım ve öyle de devam ediyor.
- Enkaz
- Cenaze
- Kayıp
- Çaresizlik
- Evsizlik
- Susuzluk
Aileden eksik var.
Dostlardan.
Arkadaşlardan.
Komşulardan.
Sevdiklerimizden.
Çok eksik var, çok!
Her geçen gün, yeni kayıplarımızı öğrendikçe binlerce kez daha yıkılıyoruz.
Evlerimiz yıkılmış.
Mekanlarımız yok olmuş.
Kentimiz kaybolmuş.
Hatay, ağır yaralı!
Hataylılar permeperişan!
Ammaaa…
Yemin olsun ki; yeniden ayağa kalkacağız!
Hataylılar, hep birlikte kenetlenmeye söz verdik ve asla Hatay’ı terk etmeyeceğiz.
Burası HATAY!
Medeniyetler Beşiğidir.
Burası HATAY!
Tüm dinlerin buluştuğu kenttir.
Burası HATAY!
Mustafa Kemal ATATÜRK’tür.
ki…
Atatürk’ün, ‘Hatay, benim şahsi meselemdir!’ sözü, tüm Hataylılar’ın belleğindedir.
Evet!
Hatay, benim de şahsi meselemdir!
Tüm Hataylı kardeşlerimin de…
Sözün Özü…
Hataylılar, tam bir Hatay seferberliği için kenetleniyor!