Yerlebir binalar.
Kırık-dökük evler.
Patlayan camlar.
Feryatlar, feryatlar, feryatlar!
Bu ne acı!
Hemen hemen her eve düşen ateş!
Beş gündür felaket devam ediyor.
Her gün, enkaz altından gelecek ‘yaşam’ haberleri için günlerdir bekleyen insanlarımızın durumu yürekleri dağlıyor.
Bir nefes.
Bir merhaba.
Bir bakış.
Bir kucaklaşma.
Sessiz çığlıklarla bekliyor yakınları.
Bir umut işte!
Evleri yıkılan ve çocuklarıyla kalabileceği yer arayan binlerce vatandaşımız var.
Ağlamaktan gözler kıpkırmızı.
Soğuk havada titreyen bedenler.
İlaç mı bekleyen?
Cenazesini mi arayan?
Koşuşturmaca işte.
Ahhh şu çaresizlik!
Tam da öyle bir durumdayız.
Çok büyük bir felaketin içindeyiz ve depremlerin yarattığı çaresizliği ortadan kaldırmak için tam da birlik zamanıdır.
Canımız yanıyor.
Siyasete malzeme yapmayın.
Çözüm için kenetlenelim.
Bundan başka çaremiz yok!
Bırakın ‘şov’u!
Bırakın ‘laga-luga’yı!
Bırakın ‘kavga’yı!
Çaresizlik öldürüyor herkesi!
Gölge etmeyin, yeteerrr!!!