Süreç hızlı işliyor.
Seçim için geri sayım başladı.
Tam da anket zamanı!
Milletvekilliği seçimi de var.
Cumhurbaşkanlığı seçimi de.
Milletvekilliği seçimiyle ilgili yapılan yorumlar cılız kalırken, ‘Cumhurbaşkanı kim olacak?’ sorusunun cevabı gündemin ana maddesi.
Soruyoruz.
Cevaplar çok net değil!
Çarşı-pazarda da konuştuk.
Evde de konuştuk.
İş dünyasıyla da konuştuk.
Memurlarla da konuştuk.
Öğrencilerle de konuştuk.
İşsizlerle de konuştuk.
Her kesimden insanlarla görüştük ama net cevap verenlerin sayısının çok fazla olmadığını gözlemledik.
Cumhur İttifakı mı?
Millet İttifakı mı?
Hangi aday kazanır?
Bu soruya kaçamak cevaplar veriliyor.
Garip olan da bu!
Türkiye’nin yarınlarını ilgilendiren böylesine önemli bir seçimin öncesinde, vatandaşların büyük bir bölümü düşüncesini bile söylemekten çekiniyor.
Sohbete başlıyoruz.
Samimi bir sohbet oluşuyor.
Her şey açık.
Kim?
Neden?
Nasıl?
Tüm soruların cevabını alıyoruz.
Bundan sonrası ilginç!
Sohbetin sonunda vatandaş hatırlatıyor:
‘Benim adımı yazma!’
Burada biraz şaşkınlığımız olsa da; vatandaşın bu haklı talebini yerine getirip adını yazmıyoruz tabii ki…
Öyle-böyle değil!
Sayıları çok çok fazla.
Velhasıl-ıl kelam…
Adını söylemekten çekinenler, bu seçimin kaderini belirleyecek!