Güneşe doğru yürüdü!

Akşam üzeri…
Çocuklarla sohbet etti.
Yemek de hazır.
Tam bir mutluluk tablosu.

Sohbet koyu.
Hayatın akışı nasıl da güzel.
Yıllar ne çabuk geçti?

Düşünmeye bile fırsat bulamıyordu ama fırsat bulabilme gibi beklentisini de çoktaaan bir kenara atmıştı.

Gecenin ilerleyen saatleriydi.
Odasına geçti.
Aynanın karşısına çakıldı adeta!

Kendiyle hesaplaşıyordu!
Yüzündeki çizgiler.
Mücadeleyle dolu hayatı.
Gözleri buğulandı o an.
Parmaklarıyla tenine dokunuyordu.

Çok güçlü bir kadın olduğunu mırıldanırken, her zaman olduğu gibi Tanrı’ya bir kez daha şükretti.

Yine kendiyle başbaşaydı.
Güzel bir kadın.
Biraz da şımartılmak istendiğini hissetti.
Ruhu heyecanlandı o an!

Uyku saati.
Yatağa geçtiğinde gece yarısını geçmişti.
Saatler…
Dönüp – duruyordu.

Bir o yana dönüyor.
Olmadı.
Bir bu yana dönüyor.
Yine olmadı.

Gün ağardı.
Sabahın ilk dakikaları.
Uykusuz.

Hayatı bir film şeridi gibi gözlerinin önünden geçerken, yıllar sonra bütün benliğiyle sevdiği bir kalpti onu uykusuz bırakan…

Taaa uzaklarda.
Mesafeler bile çare etmiyor!
Nedir bunun adı?

Yataktan kalktı.
Doğayla başbaşa yürümek istedi.
Hafif bir rüzgâr.
İliklerine kadar üşüyordu.

Güneşe doğru yürüdü!
Sıcakladığını hissetti.
Gözleri kamaştı güneşin ışıklarından.
Yürüdükçe yanıyordu!
Sevgilisine kavuşacaktı sanki.

Bir anda geri döndü
Güneş, arkasından bakakaldı!
Neden kaçtı?
Kendisi bile cevap veremedi buna!

    *    *     *

İyi pazarlar!
Hep güneşli günleriniz olsun.
Sevgiyle yaşayın.
Sevdiklerinizle yaşayın.