Eyvah, bidaha!

Ne garip!
Hiç böyle savrulmamıştık.

Bugün böyle.
Yarın öyle.
Sonrasında şöyle.

Bazen de; sonbaharda dökülen yaprak gibi bir o yana, bir bu yana savrulur duruma gelen çalışanlar nasıl geçinebileceğini hesaplayamaz oldu.

  • Esnaf
  • Emekli
  • İşçi
  • Memur

Zam sağanağına kim dayanabilir?
Kimse ne yapacağını bilemiyor!

Hiç ayrımsız; tüm çalışanların yaşam standartları çok bozuldu ve geçim derdi fazlasıyla arttı.

Memura zam.
Asgari ücrete zam.
İşçiye zam.
Emekliye zam.

Eeeeeee!
Daha nefes almaya fırsat kalmıyor.
Peşpeşe zam sağanağı gecikmiyor!

Maaşları artmasına arttı da…
Ne yiyorsa zam.
Nerede oturuyorsa zam.
Ne içiyorsa zam.
Ne giyiniyorsa zam.

Maaşlara yapılan zamların ardından daha birkaç gün bile geçmeden hızla değişen fiyat etiketleri, tüm gerçekleri ortaya koyuyor.

Hangi ürünü alsa zamlı.
Nereye elini atsa da zamlı.
Alsın, alabilirse!

Tek gündem:
‘ZAM!’

Nereye giderseniz gidin, hemen hemen başka bir konu yok ve sohbetlerin başköşesine oturan zamları konuşurken bile zam geliyor.

Tam da o an:
‘Eyvah, bidaha zam gelmiş!’

Bu tepkiye alıştık.
Bir anda ağızdan dökülüveriyor!

İpin ucu gerçekten kaçmış!
Fırsatı ganimet bilenler de çok.
Yazık vatandaşa, yazık!