Hızlı hızlı yürüyordu.
Nefes nefese.
Çok da heyecanlı.
Bir anda durdu!
Ağlasa mı?
Ağlamasa mı?
Geriye dönüp bakmak istemiyordu.
Ya, göz göze gelse?
Ona bile takati yok gibiydi.
Nasıl göz göze gelsin ki…
Çok uzaklarda ama yanıbaşındaydı sanki!
Ruhunu hissediyordu sevdiğinin.
Sahilin tam ortasında böyle çakılırcasına duygularının esiri olduğunu hissettiğinde, kalbi hızla çarpmaya başladı.
Çok uzaklarda…
Bir yol ayrımında gibiydi!
Peki, ne yapacak?
Gözlerini kapattı.
Aslında cevabını biliyordu.
da…
Keşke hiç cevap vermese!
Ruhundaki sızı öyle bir duruma getirdi ki; kendini dinlemeye çok ihtiyacı olduğunu hissetti ve herkesten uzak olmayı düşündü o an.
Yürüdü.
Esintiden üşüdüğünün farkına vardı.
Çok soğuk hava.
Yağmurun altında gözyaşlarını saklıyordu adeta.
Kararlıydı, bu kez!
İstemese de kararını verdi:
‘Yalnız kalmaya ihtiyacım var!’
Hayatı; gözlerinin önünden bir film şeridi geçerken, tüm zorlukları aşan güçlü bir kadın olduğunun bir kez daha farkına vardı.
Ama…
Duygularına yenilmek istemiyordu!
Atkısıyla kulaklarını kapattı.
Rüzgâr daha sert esiyordu.
Sımsıcak nefesi buharlaştı koşarken.
Otomobiline bindi.
Özgür kuşlar gibi, gökyüzünün maviliklerinde uçmaya alıştığı dünyasındaki ‘kendisi’ olarak kalmayı tercih etti.
Üzüldü mü?
Sevindi mi?
Zamana bıraktı cevabını!
* * *
İyi Pazarlar!
İçinizdeki duygu fırtınası, doğru yönde essin.
Hep mutlu olun!