Nerden bakıyorsun?

Biri gidiyor.
Biri geliyor.

Peki, niye gidiyor?
Niye geliyor?

Şöyle bir kendi kendine muhasebe yaptığında bu soruların cevabını verirken, sadece kendi pencerenden cevap veriyorsun.

Sonrası, veryansın!
Senin söylediklerin hep doğru!
‘Ben haklıyım’ kükremesi!

Öyle mi?
Hadi bir teraziye çık da görelim!

Dur!
Empati nedir bilir misin?

Karşı tarafın da gözüyle bakmayı denediğinde, yani kendini karşı tarafın yerine koyduğunda hakkaniyeti bulursun.

Oradan bak.
Karşıdan bak.
Yandan bak.
Aşağıdan bak.

Ama…
Bir tek senin tarafından bakma!

İster iş hayatında.
İster ailede.
İster çarşı-pazarda.
İster okulda.
İster ticarette.
İster yolda.

Her konuda yapman gereken en önemli kuralın ‘empati’ olduğunu sakın unutma!

Bir daha soruyorum!
Nerden bakıyorsun?

Şu bakış yönünü değiştir artık.
Tüm dünya senin etrafında dönmüyor!

Ah şu kibir ahhhh!
Ah ‘Ben neymişim’ havaları ahhh!
Ah şu afra-tafralar ahhh!

Nerden bakarsan bak.
Yeter ki tepeden bakma!!!

Gün olur devran döner!
Bir gün, geldiğin yere mutlaka döneceksin.

Başarıda bütün kerameti kendinde sananlar var ya; inan ki hepsinin kibirlerine yenik düştüğünü göreceksin.

Bidaha düşün!
Gerçekten hayat çok kısa.
Zaman o kadar hızlı ki…
Sadece kendini kandırıyorsun!

Bir varmış, bir yokmuş…
Hepsi bu!!!