İskenderun tersten akıyor!

Yok!
Yok!
Yok!

Vallahi İskenderun’un sahibi yok!
Giden vurdu, gelen vuruyor!
Çağdaş Kent için hani ne yapıldı?

İskenderun’a hizmet için seçilenlerin büyük bölümü sadece günlerini doldurmak, rant peşinde koşmak ve gösteriş yapmak için koltuğu doldurdu desek haksızlık olmaz.

Seçime giren kadro hep aynı!
Yıllardır aynı isimler.
Biri gidiyor, öteki geliyor!
Öteki gidiyor, biri geliyor!

Ahhh İskenderun ahhhhhh!
Bir ‘tık’ ileri gidemedi.
Bakın kaybedilen yıllara!

Burada bir kişiyi unutmamak gerek.
İskenderun eski Belediye Başkanı Abdulkadir Kocabaş, altyapının mimarıdır ve eğer bugün kentimiz sular altında kalmıyorsa O’nun sayesindedir.

Allah rahmet eylesin.
Yiğidin hakkı yiğide!

Nerede milletvekili?
Nerede belediye başkanı?
Nerede Oda yönetimi?
Nerede ‘güçbirliği’ çabası?

İskenderun, sistematik olarak küçültülürken ve her konuda hakları tek tek elinden alınırken cılız birkaç ses dışında mücadele edenlerin sayısını hatırlayan bile yok.

Alın size en bariz örnek!
İskenderun’un kalbinde iki cadde.

  • Ulucami Caddesi
  • Şehit Pamir Caddesi

Bu caddelerimizi bile tersine çevirenlere karşı duramayan bir yönetici grubundan söz ediyorum.

Fazla teferruata gerek yok.
Bu konuda bile sınıfta kaldık!

İskenderun, İskenderun oldu olalı aynı yönde trafik akışına şahit olduğumuz caddelerimizin tam beş yıldır gerçek akışına dönmesini bekliyoruz.

Hani bir atasözümüz var ya:
’40 yıllık Kâni, olur mu Yani?’

Evet!
İskenderun’da oluyormuş!!!

İskenderun, tersten akıyor!
Tersine akışı durduracak yöneticilerimiz nerede?
Verilen sözleri unutmadık!

Sözün Özü…
İskenderun, bir sevdadır.
Seven insanlar yönetsin!