Akşam saatleri…
Günün yorgunluğunu hissediyor.
Duyguları mı yorgun, bilemedi.
Uzakta olunca, hasrettir belki dedi!
Nasıl da durgun.
Hiç böyle olmamıştı son yıllarda.
Gözlerini kapattı.
O an uyukladı, düşüncelere dalarken.
Uyurken yüzündeki gülümsemesi, rüyasında bile mutlu olduğunu gösteriyordu.
Tatlı bir tebessüm.
Tane tane mırıldanıverdi:
‘Seni seviyorum!’
Çok uzaklardaydı sanki.
Bedeni burada.
Ruhu neredeydi acaba?
Kimse uyandırmaya kıyamadı çünkü kendisini izlerken, bir mutluluk tablosunun tüm renkleri vardı karşılarında.
Denizin dalgaları.
Ilık esen hoş bir rüzgar.
Yapraklar dökülüyor.
Sonbaharın o gizemli renkleri.
Sevginin her tonu var.
Bankta mışıl mışıl uyuyor.
Nasıl da mutlu.
Sayıkladı birden:
‘Sende kalan SEN yeter!`
Ter içinde uyandı ama birisiyle konuşuyor gibi heyecanlıydı o an.
Son cümlesi çok gizemli.
Ne demek istedi acaba?
Sevgisini ifade ettiğini anladılar.
Ne demekti, ‘Sende kalan SEN’?
Cevap beklediler.
İlk kez böyle bir tabloya şahit olurken, gerçek sevginin şifresine de tanıklık etmekten mutlu oldular.
Sendeki SEN?
Pazar gününün rehavetinde iyice düşünün!
İyi pazarlar.
Sevdiğinizdeki SEN ile hep mutlu olun?
Sağlıkla ve huzurla…