Bu konuyu sakın es geçmeyin!

Duygu sömürüsü yapıyorlar!
Peki, kim yaptırıyor?

Biraz gerilere gidelim.
Suriyeli çocuklarla ilgili yazı yazmıştım.
Sokaklarda her yerdeler.
Geleceğimizin tehdit altında olduğunu ifade etmiştim!

Kimi mendil satıyor.
Kimi dileniyor.
Kimi çöp topluyor.
Kimi boşta.
Kimi de suç işliyor.

Her geçen gün sayıları artan ve kentlerin her yerinde görülen çocukların zamanla çeteleşeceğini ve suç makinesi haline dönüşeceğini yazmıştım.

Sokakta görüyorsunuz.
Zaman zaman hırçınlaşıyorlar.
Dikkat!

Çarşı-pazardalar.
Bulvarlardalar.
Trafik ışıklarındalar.
Cami önlerindeler.
Okulların çevresindeler.

Önceki akşam İstanbul’un Beşiktaş ilçesinde bir kafeden çıkan 4 arkadaş, mendil satan çocuklardan mendil almadığı için saldırıya uğradı ve 4 kişi de bıçaklandı.

Çocuklar nasıl çoğaldı?
Nereden çıktılar?
Nasıl haberleştiler?
Kim yönlendirdi?
Bıçağı nereden getirdiler?

Peşpeşe çok soru da sorabiliriz.
Ama…
Önemli olan, tehlikenin boyutu!

Çocukların masumiyeti ve yaşadıkları sıkıntılar ortada olmasına rağmen, böyle bir çeteleşmeyi kimse tasvip etmez!

Çok çok önemli!
Bu konuyu sakın es geçmeyin!!!

Çocuklar.
Ah çocuklar ahhh!
Hiç olmadı!

Gece-gündüz sokaklarda hayatını geçiren ve tüm tehlikelere rağmen ısrarla sokaklara itilen çocukları bir an önce kurtarmak gerek.

Hem de çok acil!
Yarın bile geç olabilir!!!

Kurumlar görevini aksatmasın.
Sivil Toplum Kuruluşları üzerine düşeni yapsın.
Vatandaş, prim vermesin.

Her şey ortada!
Bu konu toplumsal bir mesele oldu.

Ya çözülsün!
Ya çözülsün!