Görüyorsunuz.
Konuşunca mangalda kül bırakmıyorlar.
Hava – civa tam!
Neler anlatıyorlar, neler!
Projeleri.
Eğitim ve klasmanları.
Başarıları.
Aldıkları plaketler.
Yok, yok!
Bugüne kadar liyakati bir kenara bırakıp da; böylesine görüntülerle yönetici olmaya talip olanların nasıl hayal kırıklığına uğradıklarına hep şahit olduk.
O kadar çok örnekleri oldu ki…
Unutulmaması gereken altın kurallar var.
Bir…
Konularında liyakatli olacaklar!
İki…
Ayakları yere basacak!
Üç…
Paranın en büyük güç olmadığını bilecekler!
Dört…
Geldikleri yeri unutmayacaklar!
Beş…
Dostluğun gücünü hissedecek ve hissettirecekler!
Altı…
Dünyayı kendilerinin yaratmadığını bilecekler!
Yedi…
Örnek ‘İNSAN’ olacaklar!
Bir de; Mevlana’nın, “Ya olduğun görün, ya da göründüğün gibi ol!” sözüne uygun yaşam tarzını benimsemiş olacaklar.
Gerisi mi?
Fasarya!
da…
Nedir fasaryanın anlamı?
- Üzerinde durmaya değmeyen
- Boş
- Fasa fiso
- Anlamsız
İşte böylesine ‘fasarya’ konumuna düşmemek için; yola çıkarken çok iyi düşünüp öyle karar vermek gerekir.
Nedense, ‘bile bile lades’ diyorlar!
Oysa; hayat, bir maratondur.
Kısa mesafe koşucuları hep kaybeder!
Bu kadar net!!!