Ne oldu?
Neden?
Kim sebep oldu?
Hangi arada?
Soru, soru, soru…
Gerçekten çok yorulduk!
Her geçen gün düzelir diye beklerken, çok daha kötü manzaralarla karşılaşmamız; bırakın gülmeyi unutturmayı, şiddet boyutunu sürekli artırıyor.
Kiminle konuşsak aynı sorular:
‘Nereye gidiyoruz?’
Bırakın ekonomiyi!
Bırakın zamları!
Bırakın hizmetleri!
Bırakın şovları!
Bırakın boş konuşmaları!
En önemlisi; insanların mutluluklarını ellerinden almak için her yolu deniyorlar.
Ve…
Maalesef başarıyorlar da!!!
Çağ atlamışız.
Teknolojide devrim olmuş.
Evler güzelleşmiş.
Yeni kentler yaratılmış.
İletişim hız kazanmış.
Modern alanlar yapılmış.
Ne yaparsanız yapın, çocuklarımızın ve aydınlık yarınlarımızın mutluluklarını çalmayın!
Ne çabuk unuttunuz.
Ne çabuk paraya âşık oldunuz.
Ne çabuk egonuz kabardı.
Ne çabuk güce teslim oldunuz.
Hadi…
En acil yapmamız gereken bu.
Filmi geri saralım!
İyi düşünelim!
Yokluk günlerimizi hatırlayalım.
Teknoloji yoktu.
Modern kentler yoktu.
Telefon yoktu.
Küçücük evlerimiz vardı.
Araç yoktu.
Ammmaaaa…
Kocaman yürekli insanlarımız vardı.
Sevgi vardı.
Güzel komşularımız vardı.
Hoşgörü vardı.
Büyüklerimize saygı vardı.
Aşklarımız bile çok büyüktü.
Mutluyduk.
İçten gülüşlerimiz vardı.
Ne ara bizi bu hale getirdiler?
Asıl bunu sorgulamak gerek!!!