Nereye kadar?
Bu soru çok önemli bir soru.
Bidaha soruyorum o zaman.
Nereye kadar?
Sorumun muhatapları çok!
Kazanmak için her şey mubah havasındalar.
da…
Öyle; ‘Ben vuracağımı vurdum ve kazanacağımı kazandım’ havasına kapılıp da çok akıllı olduğunuzu sanmayın sakın.
da…
Öyle; ‘Ben herkesin nabzına göre şerbet veriyorum’ kandırmacasını yutturduğunuzu sanmayın.
da…
Öyle; ‘Minareyi çalıp, kılıfına uydurdum’ rehavetine kapılıp, basitleşmeyin.
Saman altından su yürütüyorlar!
Ya da…
Yürüttüklerini sanıyorlar!
da…
Evdeki hesap her zaman çarşıya uymuyor!
Yanlış hesap şaşacak!
Yürüttükleri, şamar olacak yüzlerine.
Yani…
Adalet, elbet bir gün yürüttüklerinin hesabını soracaktır:
Saman altından su yürüttüğünü sananlara bir çift sözüm var:
‘Devekuşu misali; kafanız kumda ama k.çınız açıkta!’
İster koltuk olsun.
İster beytülmal olsun.
İster ihale olsun.
‘Kral çıplak’ demeye devam!
Vur patlasın çal oynasın devri bitecek!!!
Ya Adalet!
Ya Adalet!