Gecenin bir yarısı…

Sessizlik.
Nerde acaba?

Kalbi nasıl da atıyor.
Yanındaydı sevdiği az önce.
Gitti.
Arkasına hiç bakmadan!

Arasa mı?
Aramasa mı?
Düşündü.
Bir süre daha beklemeliydi.

Bu kadar gel-git yaşarken, telefonunun çalmasını da sabırsızlıkla bekliyor ve her geçen süre içinde heyecanı daha da artıyordu.

Bir türlü beklediği telefon gelmiyordu.
Dayanamadı!
Telefonuna sarıldı ürkerek.
Aradı.
Uzun uzun yankılanıyordu gecenin sessizliğinde.

Ama…
Cevap yoktu.

Merak mı?
Kaybetme korkusu mu?
Sevgi mi?

Hiç de bunları düşünecek halde değildi çünkü tüm aramalarının cevapsız kalması yavaş yavaş endişelendirmeye başlamıştı.

Gözleri doldu.
Ne olmuştu o güçlü yapısına?
Kendine şaşıyordu artık.
Sevgiye yenildiğini anladı o an!

Gecenin bir yarısı…
Gözlerine uyku haramdı bu dakikalarda!

Evet!
En derininden sevmenin gücüydü bu.
Sabaha kadar uyuyamadı.

Gökyüzündeki yıldızlardan yardım isterken nasıl da dua ediyordu en kısa sürede sevdiğinden haber almak için.

Güneş doğuyordu.
Nasıl bir duygu bu Allahım?
Telefonuna bir mesaj sesi.
Heyecanla açtı.
Beklediği haber gelince rahatladı.

Hemen yatağa kıvrılıverdi.
O an uyudu bile!
Masum bir çocuk gibiydi.
Yalın ve pırıl pırıl…

Sevginin gücü derler buna!
‘Ama’sız, ‘Keşke’siz ve ‘Neden’siz sevgi!

   *     *     *

Dünyayı bir tek ‘SEVGİ’ kurtaracak!
İyi pazarlar.
Hep sevgiyle kalın.