Dün de oradaydı!

Neden?
Bu soruya cevap vermek çok zor.
Bir tek kendisi bilir!

Birkaç kez denedim.
Suskun.
Bir o kadar da hüzünlü.

Belli ki hayatı çok güzel yaşamış ve o kadar kültürlü ki bunu mimiklerinden ve duruşundan çok rahat anlayabiliyorum.

Ürkek mi?
Değil.

Tam da deniz kenarı.
Bankta oturup günbatımını seyrediyor.
Çok asil.
Sohbetlerinde o kadar akıcı ki…

Ne güzel bir insan.
Konuştukça yüzündeki çizgiler kayboluyor.
Gülerken daha da güzelleştiğini gördüm.
Bir ara gözlerindeki hüzün daha belirginleşti.
Neden?

Sohbet koyulaştıkça binlerce ‘Neden?’ sorusunu sorasım geliyor ama O’nun gizemli dünyasına girip daha da hüzünlendirmekten korktum.

Bir yere kadar.
Sonrası sadece suskunluk!

Sahilin her yerinde olabiliyor.
Belli ki denizin dalgalarıyla konuşuyor.
Dün de oradaydı!
Bu kez çok daha dalgın.

Kızgın mı?
Üzgün mü?
Yaralı mı?
Umutsuz mu?

Uzaktan sadece izledim çünkü kendi dünyasında kimbilir ne ‘gel-git’ yaşıyor da bu kadar dalgın ve karmakarışık bir halde.

Nasıl da tatlı bir esinti var.
Saçları dans ediyor adeta.
Dalgalar kıyıya vururken mırıldanıyordu.
Bir süre sonra uzaklaştı.

Koşar adımlarla yürüyordu.
Güzel bir şarkının notalarını yazıyordu adeta.
Gidişine denizin dalgaları da eşlik etti.

Gitti.
Bir daha karşılaşır mıyız?
Orası meçhul!

    *     *     *

İyi pazarlar.
Sevdiklerinize sıkı sıkıya sarılın.
Her gidişin dönüşü olmuyor!