Bizden iyi biliyorlar.
Ne derseniz deyin.
Hiç abartısız, bizden iyi biliyorlar!
* * *
Daha 8 yaşında.
Bazıları 12 yaşında.
9 yaşında da var.
Kimisi de 14 yaşında.
Bu yaşların üzerindeki genç kardeşlerimizin pırıl pırıl yüreklerini dinlememe bile gerek yok çünkü çocuklar peşpeşe sıralıyor zaten!
Yaşıyorlar.
Konuşuyorlar.
Anlatıyorlar.
- Ekmek fiyatı
- Geçim sıkıntısı
- Yol parası
- Simit kaç lira
- Maaş
- Evdeki sıkıntılar
- İşsizlik
Çocukları dinlediğimizde, daha bu yaşlarda tam bir ekonomist gibi yaşanılan sıkıntıları dile getirmeleri bizim ayıbımız!
* * *
Belki izlemişsinizdir.
İki küçük çocuk.
Mikrofona konuşurken nasıl da heyecanlı.
Yaşayarak anlatıyorlar!
Şu cümleleri can alıcı:
“Ailelerimizin yaşadığı ve bize yaşattığı sıkıntılar bizi ekonomist yaptı!”
O ara çocukları izleyen bir vatandaş, 60 yaşında olduğunu hatırlatıp, çocukların durumuna üzüldüğünü söyledi.
İşte o an çocuk patladı:
“Sizin yüzünüzden bu hale geldik, siz bizim için ne yaptınız ki!”
* * *
Bu söz vatandaşın boğazını kilitledi adeta!
Ne güzel bir tespit!
Ne güzel ve yerinde bir cevap!
‘Cukkk’ diye oturdu!!!
İşte gerçek bu!
Sorumluğu çocuklara biz yükledik!
* * *
‘Hey çocuk, niye öyle söyledin?’
Hadi bunu sorun bir daha sorabilirseniz!
* * *
Gülüşlerini çaldık!
Düşlerini çaldık!
Umutlarını çaldık!
Aydınlık yarınlarını çaldık!
Masumiyetlerini çaldık!
‘Biz çalmadık’ diyenlere de bir çift sözüm var.
Çalınmasına sessiz kaldınız, daha ne olsun!
* * *
Bundan fazla ne desin ki çocuk?
Kibarca söyledi, büyüklerine söyleyeceğini!
Yüreğine sağlık be çocuk!!!