Kardeşiniz.
Dostunuz.
Arkadaşınız.
Yakınınız.
Tanıdığınız.
Ya da…
Tanımadığınız.
Hiç önemli değil.
Paylaşın!
Erdemli ve mutlu yaşamanın en büyük sırrının paylaşmak olduğunu hatırlatırken, yaşamınızdaki örnekleri gözünüzün önüne getirmenizi istiyorum.
Zor değil ki…
En kolayıdır paylaşmak!
Kolay olmasına kolay da…
Gerçek çok farklı.
Zorlaştırmak için ne gerekiyorsa yapılıyor!
‘Mutluluklar paylaştıkça çoğalır, acılar ise paylaştıkça azalır’ sözünü biliyoruz ama tam tersini yapanlar da her geçen gün daha artıyor.
Ne var?
Neyi paylaşamıyorsunuz?
Bu hırs ne?
Hani büyüklerimiz?
Hani atalarımız?
Hani sevdiklerimiz?
Tüm bunların farkında olmalarına rağmen, mal-mülk kavgasıyla birbirlerine zarar verenleri gördükçe, acınacak hallerine üzülüyorum.
Paylaşalım!
Bu, yüce bir duygudur.
Can-ı gönülden paylaşalım.
Sevgiyle paylaşalım.
Hoşgörüyle paylaşalım.
Dünyaya kazık çakacaklarını sananlar yüzünden yaşanan kalp kırıklıkları ve tatsızlıklar değil mi canımızı acıtan.
Bakın, Yunus Emre ne güzel söylemiş:
“Mal sahibi mülk sahibi
Hani bunun ilk sahibi
Mal da yalan mülk de yalan
Var biraz da sen oyalan”
Eeee…
Derdiniz ne o zaman?
Paylaşacağız.
Seveceğiz.
Sevileceğiz.
Hepimize görev düşüyor.
Paylaştıkça, dünya daha da güzelleşecek!