Eğitim Sen İskenderun Şube Başkanı Mustafa Ünsal, 3 milyonu aşkın adayın katıldığı 2022 Yükseköğretim Kurumları Sınav (YKS) sonuçlarının MEB’in ve ÖSYM’nin başarısızlığını ortaya koyduğunu söyledi. Sınav barajının kalkması nedeniyle geçtiğimiz yıl 2,5 milyon olan aday sayısının bu yıl 3 milyonun üzerinde olduğunu belirten Ünsal, YKS’ye başvurduğu halde Temel Yetenek Testine (TYT) 226 bin, Alan Yeterlilik Testine (AYT) 204 bin, Yabancı Dil Testine (YDT) 36 bin adayın girmediğini vurguladı.
“Eğitimde çok kötü bir tablo ile karşı karşıyayız”
YKS’ye giren 3 milyon adayın bir gün içinde sabah ve öğleden sonra yapılan oturumlarla ‘başarı’ göstermesinin beklendiğini ifade eden Ünsal, “Böylesi bir sınav sisteminin her şeyden önce insani olmayan bir nitelik taşıdığı ve milyonlarca gencin üzerinde yoğun bir psikolojik baskı yarattığı ortadadır ve bu durum sendikamız tarafından sürekli eleştirilmektedir. Geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi, YKS’deki başarısızlık tablosunun bu yıl da devam ettiği görülmektedir. 2022 YKS sonuçlarının en dikkat çekici yönü sorulara verilen doğru yanıtların ortalamasının çok düşük kalmasıdır. Türkçe 40 soruda 19,358 ortalama; sosyal bilimler 20 soruda 8,653 ortalama; temel matematik 40 soruda 8,170 ortalama; fen bilimleri 20 soruda 3,937 ortalama YKS’deki içler acısı durumu bütün açıklığıyla ortaya koymaktadır. Bütün alanlarda adayların büyük bölümünün 200 puan ve altında kalmış olması bu durumun ispatıdır. 2022 YKS sonuçları, eğitimde çok kötü bir tablo ile karşı karşıya olduğumuzu gösterirken, milyonlarca gencimizi acımasız bir rekabete iten sınav merkezli eğitim anlayışının YKS sonuçlarına nasıl olumsuz etkileri olduğunu görmek de zor değildir” dedi.
“Sınav merkezli eğitim anlayışı derhal terk edilmelidir”
Yükseköğretim alanında eğitimin niteliği ve akademik yeterlilikler başta olmak üzere çok sayıda sorun olduğunu da sözlerine ekleyen Eğitim Sen İskenderun Şube Başkanı Mustafa Ünsal, “Yükseköğretim sisteminde yaşanan zorluklara ve eşitsizliklere rağmen üniversiteden mezun olan gençlerimize iktidarın en somut vaadi işsizlik olarak karşımıza çıkmaktadır. TÜİK verilerine göre, üniversite mezunu her dört gençten birinin işsiz olması bu tespitimizi doğrulamaktadır. Dolayısıyla ilkokuldan başlayarak üniversiteye kadar, sürekli olarak yapılan sınavlara endekslenmiş bir eğitim sisteminin nitelikli olması, öğrencilerimizin gerçekten nitelikli eğitim alması mümkün değildir. Eğitim sistemimiz çocuklarımızı ve gençlerimizi eğitmemekte, sadece yapılacak olan sınavlara hazırlamaktadır. İktidar tarafından bilinçli olarak teşvik edilen ‘rekabete’ ve ‘yarışmaya’ dayalı ‘piyasacı eğitim’ anlayışı derhal terk edilmeli, öğrencileri birbiri ile rekabet eden değil, onları geliştiren, çok yönlü bilgi ve beceri kazandırıcı, nitelikli bir eğitim anlayışı benimsenmelidir. Eğitim Sen, her öğrencinin kendi ilgi ve becerisi doğrultusunda hangi alanda okuyacağını kendisinin belirleyeceği bir eğitim sistemi oluşturulması için gerekli çalışmaların en kısa sürede başlatılmasını, bunun için öncelikle ‘sınav merkezli eğitim’ anlayışının terk edilmesi gerektiğini savunmaktadır” açıklamasında bulundu.