İskenderun Palmiye Hastanesi İç Hastalıkları ve Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Şerif Yılmaz; vücutta oluşan mide ağrısı, kilo kaybı ve kusmalarda endoskopi ile tanımlanan tehlike mide kanseri hakkında bilgilendirmede bulundu. Mide kanserinin ölüm nedenleri sıralamasında kadınlarda üçüncü, erkeklerde ikinci kanser türü arasında bulunduğuna dikkat çeken Yılmaz, Dünyada her yıl yaklaşık 900 bin kişinin mide kanseri nedeniyle öldüğünü ifade etti.
“Aşırı kilo ve hareketsizlik kanser riskini artırır”
Mide kanserinin, tüm dünyada sık görülen bir hastalık olduğunu ifade eden Yılmaz, “Mide tümörlerinin çoğunluğu mide epiteli kaynaklı olup, genellikle malign (kötü huylu) karakterde olup, yüzde 95’i adenokarsinom tipindedir. Nadir de olsa kas, yağ ve lenfoid dokulardan köken alan mide tümörleri görülür. Son 30-50 yılda batı toplumlarında bu hastalığın hızında bir azalma gözlenmekle birlikte, en çok ölüme neden olan kanserler sıralamasında ikinciliğini korumaya devam etmektedir. Sigaranın, beslenme alışkanlıklarının, gıdaları saklama ve pişirme yöntemlerinin de mide kanseri üzerinde etkili olduğu gözlenmiştir. Beslenme alışkanlığının önemli rol oynadığı mide kanseri, gereğinden çok tuz tüketimi, sebze ve meyve alımının yetersizliği gibi alt yapılara dayanır. Yanmış ya da yeterince pişmemiş kırmızı et tüketimi de bu nedenler arasındadır. Sigara içenlerin içmeyenlere oranla yakalanma riski iki kat daha yüksektir. Aşırı kilolu olmak ve hareketsizlik kanser riskini artırır. Ailede görülmüş olması da mide kanseri riskini artıran unsurlardandır. Buzdolabının keşfinden sonra (gıdaların doğru saklanma koşulları oluştuğundan ötürü) tüm dünyada mide kanseri sıklığında azalma saptanmıştır. Mide kanserinden korunmak için sigara ve alkol bırakılmalı, sıcak ve soğuk içecekler, yapay yiyeceklerden kaçınılmalı, hayvansal yağ kullanımı azaltılmalı, düzenli egzersiz yapılmalıdır” açıklamasında bulundu.
“Kesin tanı için biyopsi ve endoskopi kaçınılmazdır”
Mide kanserli hastaların erken dönemde çoğunlukla şikâyette bulunmadıklarını da sözlerine ekleyen belirten İç Hastalıkları ve Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Şerif Yılmaz, “Bulgular, sıklıkla mide duvarının tamamının tutulması veya midedeki gıda akışının tümör tarafından engellenmesi, ya da komşu organlara yayılma olduktan sonra ortaya çıkar. Mide kanserlerinin en sık görülen belirtileri arasında; iştahsızlık, kilo kaybı, inatçı hazımsızlık ve halsizlik yer almaktadır. Ayrıca mide yanması, karın ağrısı, şişkinlik, bulantı, kusma da yan etkiler arasındaki yerini almaktadır. Mide kanseri genellikle gizli kanama sonucu kansızlığa neden olur. Mide kanserli hastaların yarısında karında ele gelen kitle vardır. Bu kanserde erken tanı konması çok önemlidir. En kesin tanı yöntemi, endoskopidir. Endoskopi ile mideye girilmesinden sonra gözlenen tümöral kitleden biyopsi alınmalıdır. Kesin tanı konması için biyopsi kaçınılmazdır. Mide kanserli hastalarda 5 yıllık sağ kalım oranı ortalama yüzde 10-15 arasında değişmektedir. Erken mide kanserinde bu oran daha yüksektir, ancak bu olgular cerrahiye gidebilen hastaların ancak yüzde 5 ve 16’sını oluşturmaktadır. Mide kanserinde en önemli tedavi seçeneği cerrahi girişimdir. Hastalık diğer organlara yayılmamışsa iyi bir cerrahi hayat kurtarıcı olabilir. Yayılmış olan kanser olgularında cerrahi sadece mide çıkışını kapatan veya delinen ülsere kitlelerde geçerlidir. Kemoterapi veya radyoterapi mide kanserinde sağ kalıma ciddi katkıları olan seçenekler değildir” dedi.