De get ya!

Bugün başka.
Yarın daha da başka.
Samimi değil!

Yan yana geldiklerinde iki can dost gibi duruşlarında bile bir maske olduğunu anlamak hiç de zor değil.

Minnacık!
Mini minnacık!
Hepsi bu!!!

O maskenin altındaki gerçek yüz mü?
İşte orası biraz karışık!
Ne kadar çok uyanık, öyle mi?

Ahhh bir anlayabilse!
Devekuşu misali…
Kafası kumda ama kıçı açıkta!!!

Eeeeeeee!
Bir yere kadar!

Suskunluğu aptallık sananlar; bir gün ne kadar aptal olduklarını anladıklarında iş işten çoktaaan geçmiştir artık…

Unutulmasın ki…
Suskunluk, asalettir!

Çekirge bir sıçrar.
İki sıçrar.
Üç sıçrar.
Peki ya sonra?

Maskenin altındaki çirkin yüzü tarif edecek bir kelime türetilmemiştir!

Bir dostuma sordum.
Dedi ki:
“Şaşırmana şaşırdım!”

Şu cevabın güzelliğine bakar mısınız?
Bundan sonra ‘Arif’e, tarif’ gerekmiyor!

Sakın ‘Kim?’ diye düşünmeyin!
‘Kimler’ diye sorgulayın!!!

Yazılarımda; kişi olarak değil, toplumda kaybolan değerlerle ilgili genel yazı yazmışımdır hep…

İyi düşünün!
Bir tek cümle yeter:
‘De get ya!’

Gönderin gitsin!
Boşuna vakit kaybetmeye değmez.
Maskelerini indirin!

ki…
‘Ohhhh beeee!’ diyeceğinize eminim.
Buyurun söz sırası sizde!

Bir cevap yazın