CHP Arsuz Kadın Kolları Başkanı Leman Yılmaz, Türk Medeni Kanunu’nun kabul edilmesinin 96. yıl dönümü dolayısıyla düzenlediği basın açıklamasında, hükümetin kadın politikalarını eleştirirken, büyük mücadeleler sonunda kazanılan özlük haklarına sonuna kadar sahip çıkacaklarını söyledi.
Konuşmasına, 16 yaşında evlendirilmeye çalışılan ve nişanlısı tarafından katledilen Sıla Şentürk’ün yasını taşıdığını belirterek başlayan Yılmaz, “Biz, kadınların ve çocukların yaşam hakkını savunuyoruz. Çocukların ve gençlerin hayatını kâbusa çeviren bu sistemi hep beraber değiştireceğiz. Çocuk yaşta evlilik istismardır” diyerek, tepkisini ortaya koydu.
CHP’li kadınların tüm il ve ilçelerde eş zamanlı olarak düzenlediği basın açıklamasını Arsuz’da da CHP İlçe Binası’nda okuyan Leman Yılmaz, kadının yaşam hakkını savunan İstanbul Sözleşmesi’nin hukuksuz bir şekilde fesih edilmesinin ardından, şimdi de kadının nafaka hakkına göz dikildiğine vurgu yaptı.
96 yıl önce bugün, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kabul edilen Türk Medeni Kanunu’nun kadının insan hakları açısından dev bir adım olduğuna değinen Yılmaz, başta ebedi liderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, eşitlik ve demokrasi mücadelesinde kadınlara güç katan tüm devrimcileri sevgi, saygı ve şükranla andı.
Türk Medeni Kanunu’nun kadını ve erkeği yurttaşlık temelinde eşitlediğini ifade eden Yılmaz, “Erkeğin çok eşliliği ve tek taraflı boşanmasına ilişkin düzenlemeler kaldırılmış, tek eşle evlilik esası getirilmiştir. Kadınlara boşanma, mahkemede tanıklık yapma, eşit miras, velayet hakkı ve malları üzerinde tasarruf yapma hakkı tanınmıştır. 1 Ocak 2002 tarihinde yürürlüğe giren yeni Türk Medeni Kanunu ile de aile hukuku kuralları günün değişen koşullarına uygun hale getirilmiştir. “Aile reisi kocadır” hükmü değiştirilmiş, evlilik birliğinde kadın ve erkeğe eşit söz hakkı tanınmıştır. “Evin seçimini kocanın yapacağı” hükmü değiştirilerek, eşlerin oturacakları evi birlikte seçmeleri hüküm altına alınmıştır. Evlilik birliğinin giderlerine yalnız malvarlığı ile değil emekleriyle de katılabilme olanağı sağlanmıştır. Ayrıca evlilik sona erdiğinde evlilik sürecinde edinilen malların paylaşımında eşler arası eşitlik sağlanmıştır” dedi.
‘AKP, kadın haklarını aşındırdı!’
AKP iktidarının her geçen gün kadınların kazanılmış haklarını aşındırdığını vurgulayan Yılmaz, “Kadın erkek eşitliğine inanmayan zihniyet 2017 yılında “müftülere resmi nikâh yetkisi” tanındı. Böylece laik hukukun simgesi olan Medeni Kanunu’muzla sağlanan hukuk birliği göz ardı edildi. 2021 yılında ise Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bir gece yarısı kararı ile İstanbul Sözleşmesi hukuksuz bir şekilde fesih edildi. Hükümetinin yaptıkları bunlarla da bitmiyor. Şimdi de kadının nafaka hakkına göz dikildi. Aile Hukuku’nda “zorunlu arabuluculuk” uygulaması getirilmeye çalışılıyor. Bu düzenleme hayata geçirilirse; kadınlar açısından yeni mağduriyetler yaratılacak. Örneğin, kadın şiddet uygulayan erkek ile aynı masada uzlaşmaya zorlanacak. AKP Hükümeti boşanmaları hızlandırarak, dava süresince yoksullaşan tarafa ve çocuğa bağlanan tedbir nafakasını da ortadan kaldırmayı planlıyor. Boşanma davası süresince aile konutunda kadın ve çocukların yaşamasına karar verilebiliyordu. Oysa getirmeye çalıştıkları yeni düzenlemede, kadın ve çocuklar birkaç ay içinde aile konutundan çıkarılabilecek. Zaten ödenmeyen nafakalar için ister öde, ister ödeme dönemi başlayacak. Biz bu hakları büyük mücadeleler sonunda kazandık. Cumhuriyetimizi kadın erkek beraber kurduk. Cumhuriyet Halk Partisi olarak diyoruz ki; eşit, demokratik, laik, sosyal hukuk devleti olan bir Türkiye’yi yeniden hep birlikte inşa edeceğiz. Aydınlık bir gelecek tasarısıyla kurulan Cumhuriyetimizin karartılmasına asla izin vermeyeceğiz. Tüm kadınları ve eşitlikçi erkekleri Medeni Kanunumuza sahip çıkmaya davet ediyoruz. Bugün bizimle dayanışma içerisinde olan kadın platformlarını, dernekleri, duygu ve düşüncelerimizi paylaşan, çoğaltan herkesle hepimiz eşit, hepimiz tok, hepimiz güvende, hepimiz özgür oluncaya dek mücadelemiz sürecek” şeklinde konuştu.