Seçilen mi – seçen mi?

Çok garip bir durum!
Akıl – mantık almıyor!

Her şey birbirine o kadar çok karışmış ki; ‘ak koyun – kara koyun’ meselesine dönmüş yaşananlar.

Büyüklük taslayana bakın!
Büyüklük taslanana bakın!

Ahkâm kesene bakın!
Ahkâm kesilene bakın!

Afra – tafra yapana bakın!
Afra – tafra yapılana bakın!

Bağırıp – çağırana bakın!
Bağırıp – çağırılana bakın!

Seçilenin, seçene karşı tavırlarını gördükçe, şaşkınlık geçirmemek mümkün mü?

Yani…
Vekâleti alanın, vekâleti verene karşı tavırları ortada!

Yani…
Vekil olanın, asıl olana karşı tavırları ortada!

Seçilenleri, seçenlerin; daha açıkçası, seçilenleri vatandaşların eleştirmeleri bile suç sayılır oldu.

Gel de çık işin içinden.
Vekil, asıl olmuş!
Asıl, vekil olmuş!

Sonuç?
Dünya, tersine dönmüş!!!

Gelelim sorumuza.
Seçilen mi aslolan?
Seçen mi aslolan?

Böylesine karmakarışık bir süreçten geçerken, vatandaşın yaşadığı bunca sıkıntı da arada kaynayıp gidiyor.

Seçilenlerin asıl olması mümkün değil.
Olmaz!
Olamaz da!
Ama…

İşte o ama var ya o ama!
Oluyor işte be kardeşim!
Vatandaşın hali perişan değil, permeperişan!!!
Peki, bu sıkıntıların sorumluları kim?

Gerçek olan şu.
Vatandaş bu hale getirmedi ki.
Seçilenler getirdi!

Bilmece, bildirmece…
Bunu da geçtik!
Nece olduğunu anlayamıyoruz!
Vay seçenlerin haline!!!

Bir cevap yazın