Masal gibi yaşıyoruz!

Bugün Pazar ve konuları biraz daha sakin bir ortamda konuşacağız.

Akıl var – mantık var.
Gerçekler ortada!

Göz var.
Kulak var.
Zekâ var.
Mantık var.
Akıl var.

Yaşananları tahlil edebiliriz.
Anlayabiliriz.
Fikir yürütebiliriz.
Görebiliriz.
Başkasının tarifine gerek yok ki!

Yediden – yetmişe kadar her insanın yaşadıkları ortadayken, algılarla gerçekleri çarpıtarak yutturmaya çalışıyorlar.

Sopa yiyen mi bilir acısını?
Sopayı sayan mı bilir acısını?
Sormak bile abes!!!

Amma…
Masal gibi anlatıyorlar.
Algı yaratıyorlar.
Nerdeyse ‘sopayı sayan acıyı hisseder’ diyecekler!!!

Sohbet ediyoruz, işte.
Böyle olmadığını hepimiz biliyoruz.

Peki, neden böyle?
Sussss!
Masal dinle sadece!!!

‘Bir varmış, bir yokmuş…’ diye başlayarak, ‘algı’ yöntemiyle ‘masal’ anlatıp duruyorlar.

Hey gidi hey!
Bir varmış da bir yokmuş da…
Nenni de nenni yavrum!
Uyusun da büyüsün nenni!!!

Masal neymiş, bakalım:
“Bazılarının gerçek olduğu bazılarının ise gerçek olmadığı düşünülen masallar, özellikle çocuklara anlatılarak onların hayal güçleri genişletilir.”

Sadece çocuklara anlatılmıyor artık!
Herkese bir masal var mutlaka.
Uykusuzluğa birebir etkili Maşallah!

Masal neymiş, daha da bakalım:
“Genel olarak halkın yarattığı, hayale dayanmış olan, daha çok sözlü şekilde yaşayan; insan ve hayvanların yanısıra cin, peri ve benzeri gibi doğaüstü olayların anlatıldığı hikâyeler masal olarak bilinmektedir.”

Vayy beee!
Masal gibi yaşıyoruz!!!

Bir varmış, bir yokmuş…
İyi uykular!!!

Bir cevap yazın