Tüketici Hakları Derneği İskenderun Şube Başkanı Şenay Toraman Yılmaz, yeni yılın ilk günü uygulanan yüksek elektrik, doğal gaz ve akaryakıta yapılan zamların tüketicileri zora düşürerek, şirketleri kazandırdığını söyledi.
Tüketicilerin ucuz elektrik, ucuz doğal gaz ve ucuz akaryakıta erişim hakkının yüksek enerji zamlarıyla ayaklar altına alındığını ifade eden Yılmaz, son elektrik zamları ile birlikte dört kişilik bir hanenin aylık ortalama 230 kilowat saat elektrik tüketimi için ödeyeceği bedelin 211 TL’den 371,50TL’ye yükseldiğini, yani hanenin ortalama aylık elektrik tüketim bedelinin yüzde 76 zamlanığına dikkat çekti.
“Enerji politikalarına ağırlık verilmeli”
Doğalgaza yapılan zammın ise Türkiye’nin soğuk bölgelerinde ve soğuk mevsimlerinde iki ile beş kat arttığını söyleyen Yılmaz, “Yüksek enerji zamları evrensel tüketici haklarına, kamu yararına ve sosyal devlet anlayışına tamamen aykırıdır. Bugünkü ekonomik koşullar dikkate alınarak, bilimsel olarak belirlenmiş yoksulluk sınırının altında geliri olan ve hiç geliri olmayan hanelere devlet yardımcı olmalıdır. Tüketicilerin mağduriyetine ve soyulmasına neden olacak olan yüksek enerji zamları ile elektrikteki kademe sınırı ivedilikle iptal edilmelidir ve tüketicilerin soyulmasına son verilmelidir. Türkiye’de elektriğin yüzde sekseni özel elektrik şirketleri tarafından üretilmektedir. Elektrik dağıtımının yüzde yüzü ise elektrik dağıtım şirketlerince yapılmaktadır. Dolayısıyla özel elektrik üretim ve dağıtım şirketlerinin amaçları kar etmek olduğundan elektriğin fiyatı tüketicileri mağdur edecek düzeyde yükseltilmektedir. Elektrik, doğal gaz ve akaryakıt ürünleri temel bir üretim girdisidir. Dolayısıyla, bu üç temel girdiye yapılan zamlar iğneden ipliğe her şeyin zamlanmasına neden olmaktadır. Bu nedenle, özel enerji firmalarının tüketicileri mağdur etmemeleri ve enerjinin girdi olarak malların üretim ve maliyet bedelini yükseltmemesi için enerji politikaları kamu yararına göre değiştirilmelidir. Enerjinin ucuzluğu için yerli kaynaklara dayalı enerji politikalarına ağırlık verilmelidir. Özellikle de ülkemizin güneşli ve önemli derecede rüzgârlı bir ülke olması nedeniyle elektrik üretiminin güneşe ve rüzgâra dayalı olarak yapılması belirleyici olmalıdır. Tüketicilerin yeterli ve ucuz enerjiye erişimi, enerjinin üretimi sürecinde insana, çevreye ve doğaya zarar verilmemesi için enerji politikalarının bu yönüyle de tüketici haklarına uygun olması gerekmektedir. Tüm tüketiciler adına ülke yönetimine çağrıda bulunuyoruz: yaşadığımız enerji sorunlarına ve pahalılığına ilişkin ortaya koyduğumuz çözüm önerilerimizin dikkate alınarak gereğinin ivedilikle gerçekleştirilmesini diliyor ve bekliyoruz” açıklamasında bulundu.