- Rabbena hep bana!
- Rabbena hep bana!
- Rabbena hep bana!
Halk için çalışıyorsunuz.
Öyle mi?
Hizmet için çalışıyorsunuz.
Öyle mi?
Çok dürüstsünüz.
Öyle mi?
Boğazınızdan ‘1 kuruş’ haram geçmiyor.
Öyle mi?
O kadar güzel oynuyorlar ki; her şeye bir kılıf ve düzmece bulmuş, vatandaşın gözünün içine baka baka yalan söylüyorlar.
Herkesi de aptal sanıyorlar!
Boğazlarından ‘1 kuruş’ haram geçmiyormuş!
Bir de yemin etmezler mi?!
Evet!
Ben de yemin ederim boğazlarından ‘1 kuruş’ geçmediğine!
Vallahi de billahi de boğazlarından ‘1 kuruş’ geçmiyor!
Amma…
Haram lokma geçiyor!!!
Biraz düşününce çözüyorsunuz!
Kelime oyunu yapıyorlar!!!
Hem 1 kuruş yok!
Hem de boğazdan ‘1 kuruş’ geçirmezler!
Çıkışı zor olur çünkü!!!
İşin garibi de; vatandaşa karşı tam bir kibir abidesi olarak davranmıyorlar mı?
Asıl olan ‘vatandaş’.
Vekil olan ise yöneticiler.
Bu kadar net!!!
Peki, öyle mi davranıyorlar?
Seçilmişlerin afra-tafrası ortada!!!
Yani…
Ayaklar baş, başlar ayak olmuş!!!
Madalyonun bir de öbür yüzü var.
Az da olsa; dürüst ve asil olan yöneticilerin varlığıdır bizleri umutlandıran.
Aman ha!
Boğazlarından ‘1 kuruş’ geçmediğine yemin edenleri unutmayın sakın!
Aha not düşüyorum!
1 kuruşluk adamlar onlar!!!
Bir tarafa da siz not edin.
Fakir – fukaranın hakkı çıkar elbet!