CHP’nin kadına yönelik şiddetle mücadele kapsamında hayata geçirdiği ‘YaşamHak Projesi’nin tanıtımını yapmak ve çeşitli temaslarda bulunmak üzere Hatay’a gelen CHP PM Üyesi ve Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka, Hatay’dan Türkiye’ye ışık saçtı.
Hatay temasları kapsamında CHP Hatay İl Başkanlığı’nı ziyaret ederek, 15 ilçenin kadın kolları başkanları ve partililerle biraraya gelen Nazlıaka, Türkiye’nin ilk imzacısı olduğu İstanbul Sözleşmesi’nin Cumhurbaşkanı kararı ile feshine tepki göstererek, sözleşmeyi karalamak için ortaya atılan iddialara da tek tek yanıt verdi.
‘Hatay’ın ışığı Türkiye’ye yayılsın’
Kadınların haklı mücadelesinin mutlaka kazanacağını ve iktidara gereken dersi vereceğini söyleyen Nazlıaka, “Sizlere, Ankara’dan Genel Başkanımız Sayın Kemal KılIçdaroğlu’nun selamını getirdim. Hatay medeniyetin beşiği olan, farklı yaşam biçimlerini bir arada tutan, farklılıklardan fark yaratan çok özel bir şehrimiz. Diliyoruz ve umuyoruz ki; yapılacak olan ilk yerel seçimlerde Hatay’ın bu ışığı tüm Türkiye’ye yayılsın. İktidar yürüyüşümüz, yanımıza yeni dostlarımızın katılımıyla büyük bir kararlılıkla devam ediyor. Diğer tarafta ise her gün eriyen bir Cumhur İttifakı var. Öylesine telaş içindeler ki ne yapsalar ayaklarına dolanıyor, hata yapıyorlar. En son yaptıkları hata ise İstanbul Sözleşmesi’nin feshi oldu. Çünkü bu sözleşmenin kadınlar için ne kadar değerli ve önemli olduğunun farkına varamadılar. Bazı tarikatlara ve cemaatlere şirin görünmek için uluslararası bir sözleşmeyi feshettiler. Ama aldıkları bu karar da ayaklarına dolanacak. Biz kadınlar haklarımızın gasp edilmesine asla ve asla izin vermeyeceğiz. Bizler, Kurtuluş Savaşı mücadelesinde en ön cephede savaşan cesur kadınların kızlarıyız, onların nesliyiz. Bizler korkmuyoruz, susmuyoruz, sinmiyoruz ve itaat etmiyoruz. Zorbalığa karşı direnmeye devam ediyoruz. Direnenler kazanır biz de kazanacağız. Buna yürekten inanıyoruz” dedi.
‘Zincirleri birlikte yıkalım’
AKP’li kadınlara da çağrıda bulunan Nazlıaka, “AKP’li kız kardeşlerime de seslenmek isterim. Biliyorum ki; İçlerinde İstanbul sözleşmesinin feshedilmesi ile ilgili verilen karardan çok büyük rahatsızlık duyanlar var. Lütfen onlar da korkmasınlar. Kaybedecek neleri var zincirlerinden başka? Onlarda gelsinyer yanımıza bu konuda birlikte direnelim. Birlikte mücadele edelim” dedi.
‘Boşol’ diyerek sözleşmeden çıkılmaz’
İstanbul sözleşmesinin, kadınların can güvenliği olduğunu anlatmak için sahalarda olacaklarını ifade eden Aylin Nazlıaka, “İstanbul Sözleşmesinin içeriğinin hala ne olduğunu bilmeyen kesimler var. Aslında tam adı, ‘Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi’ olan İstanbul Sözleşmesi, kadınların şiddetsiz ve eşit yaşama sahip olmasının garantisidir. Tanımadığımız fesih kararı üzerinden 12 saat bile geçmeden 6 kadın katledildi. Kadına yönelik şiddeti önlemeyen bir sözleşmenin nesinden rahatsız oldular. Sözleşmeyi karalayan bir kampanya yürütüyorlar. Sözleşme eş cinselilği teşvik ediyor diyorlar, sözleşmede bununla ilgili tek bir madde yok. ‘Sözleşmeden büyük çoğunluk rahatsız’ diyorlar. Yapılan araştırmaya göre toplumun yüzde 64’ü sözleşmeyi destekliyor. ‘Sözleşme yüzünden kadının beyanı esastır diye erkekler hapse atılmaktadır’ diyorlar. Sözleşmede, kadının beyanı ile verilen tek karar tedbir kararıdır. Kadının beyanının tutarlılığı gibi birtakım kriterler göz önünde tutular. ‘Sözleşme boşanmaları artırıyor’ diyorlar. Sözleşmede evlenme ya da boşanmaları teşvik edici hiçbir madde bulunmamaktadır. ‘Sözleşme şiddeti artırdı’ diyorlar. Oysaki sözleşme şiddeti görünür kılmıştır. 1 Temmuza kadar yürüyecek olan fesih sürecine kadar her çalışmayı yürütüp, İstanbul Sözleşmesi’ni savunmaya devam edeceğiz. Kadınların gücüyle AKP’yi kararından vazgeçirteceğiz. Önemli bir uluslararası sözleşmeden bir günde ‘Boşol’ diyerek çıkılamaz, bu karar hukuka aykırıdır. Mecliste onaylanan sözleşme, meclisten alınacak kararla feshedilir. Kanun yapan güç yasamadır. Uluslararası sözleşmeler de kanun hükmündedir. Ancak ve ancak yasama kararıyla yürürlükten çıkabilir. Bu nedenle diyoruz ki; Kadınlar birden büyüktür. Onun için mücadeleyi sürdüreceğiz. Kadın erkek mücadeleyi birlikte yürüteceğiz” dedi.
“Ülkenin kaderi kadınlarla değişecek’
YaşamHak Projesi’nin içeriğinden de bahseden Aylin Nazlıaka, “İstanbul Sözleşmesi’nin Türkiye’nin ilk imzacısı olması çok önemli ve değerlidir. Ancak uygulanmadığını gördükçe 5 Aralık’ta Kadınların Seçme Seçilme Hakkı verilmesinin 86. Yıldönümünde 81 il kadın kollarının paydaşı olduğu bir çağrı merkezi kurduk. 444 82 85 no’lu telefona hangi ilden bir ‘yardım çığlığı’ yükselse orada olmaya özen gösteriyoruz. Şiddet gören kadınlara destek hizmeti ve psikolojik danışmanlık hizmeti sunuyoruz. Duruşmalarda, karakollarda, savcılıklarda da yanlarında duruyoruz. Daha fazla kız kardeşimize elimizi uzatmak için çalışıyoruz. Erkeklen ekonomik ve fiziksel olarak daha güçlü olabilir. Ancak bilgi önemli bir güçtür. Biz, kadınların eline bilgi gücünü veriyoruz. Asla ve hasla haklarımız için mücadele etmekten vazgeçmiyoruz. Kadınlarımı çok cesur. Kadınlar artık değişim istiyor. Cesur kadınlarla kalplerimizi birleştirerek, görünmez iplerle kurduğumuz bağlaları kuvvetlendirerek ülkemizin kaderinin değişmesinde öncü güç olmaya talibiz” şeklinde konuştu.
Nazlıaka, daha sonra Hatay Büyükşehir Belediyesi, Defne, Samandağ ve Arsuz belediye başkanlığı ziyaretlerinin yanısıra, üreten emekçi kadınları ve kadın emeğinin değer bulduğu kooperatifleri ziyaret edecek.