Oğullarınızı ‘paşam, şehzadem, aslanım’ diye böbürlenerek sevmeyin. Erkekliğin güç timsali olduğunu zannetmesinler.
Korkularının olmasına izin verin.
Ağlamaktan çekinmesinler mesela.
Onların da hisleri olduğunu unutmayın!
Pembe giymelerinden, çiçek koklamalarından, yemek yapmalarından, bakımlı olmalarından, nazik davranmalarından utanmayın.
Bir insana bağırmalarından, küfür etmelerinden, şiddete meyilli olmalarından, çevreye korku salmalarından, kendilerini üstün görmelerinden ve her şeyi yapabilme haklarının olduğunu sanmalarından utanın!
Evet, önce siz utanın!
Yanlışlarında sırtlarını sıvazlayıp, ‘Aferin oğluma’ demeyin.
Tabii önce bunu sizler anlamalısınız.
Özür dilemenin insanı küçülten değil, yücelten bir tavır olduğunu bilsinler.
Bir kadına nasıl davranmaları gerektiğini, değer vermeyi öğrensinler.
İncitmekten çekinsinler.
Çocuklarınızı cinsiyet ayrımı yapmadan, aynı hassasiyetle yetiştirin.
Kızlarınızı kısıtlayıp, oğullarınızı serbest bırakmayın.
‘Sen erkek adamsın’ söylemleriyle onları bir kalıba sığdırmaya çalışmayın!
Bırakın toplumsal normları, gelenekleri, ‘Başkaları ne der?’ endişelerini.
Önce iyi insan olmayı öğretin.
Koşulsuz, sonsuz bir sevgi ile büyütün onları.
Sevginizi göstermekten, sarılıp öpmekten çekinmek neden? Bunu göstermek ayıpmış gibi davranmaya son verin.
Sevmeyi ve sevilmeyi en doğru şekilde öğretin onlara.
Korkularını ve üzüntülerini yaşamalarına izin verin. Tüm duyguları yaşasınlar, tüm renkleri sevsinler.
Lütfen artık değiştirin bakış açınızı, körü körüne bağlı olduğunuz yanlış geleneklerinizi!
Kadınlara, bu kurduğunuz ataerkil sistemle hayatı daha da zorlaştırmayın.
Gencecik insanlar ölüyor ve biz buna engel olamıyoruz.
Hayalleri yarım kalan, yaşam hakları elinden alınan tüm kadınlar için çok üzgünüm.
Ve…
Sistemin parçası olan, bu zihniyete sahip olan kişiler; aslında hepiniz yaşananlardan sorumlusunuz!!!
Umarım, bu vahşete son verip devamının gelmeyeceği bir formül bulabiliriz.
Şunu da unutmayalım ki kadın şiddeti en önemli gündemdir!!!