Mevsim geçişlerine dikkat!

Öncelikle, yeterli ve dengeli beslenme, düzenli uyku ve dengeli bir bağırsak florası çocukların bağışıklık sistemini turbo modda tutmakta oldukça önemlidir. Ek olarak temiz hava ve bol sıvı tüketimi her daim bağışıklık koruyucu faktörler arasında sayılabilir.

Mevsim geçişlerinde hastalıklara karşı savunmasız kalınabiliyor. Genelde bağışıklık sistemini güçlendirmek adına birçok takviyenin reklamı yapılıyor. Etkileri bilimsel olarak kanıtlanmamış ya da uzman tarafından önerilmeyen ürünleri çocuklarınıza kullandırmamanızı öneririm. Pazarlama harikası bu ürünler sağlığınızı bozmakla kalmayıp, paranızı da çöpe atmanıza neden olabilir. Bilimsel çalışmalarla desteklenen bağışıklık kuvvetlendirici güçlü takviyeler sarımsak, c ve d vitaminidir. Bunlara ek olarak Afrika sardunyası kökü ve çinko da öncelik verilebilecek takviyeler arasında sayılabilir.

Sarımsak, beyaz kan hücrelerinin etkinliğini arttırarak, bağışıklık sistemini güçlendirir. Böylece enfeksiyonlardan ve soğuk algınlığından koruyucu olabilir. Hasta olmadan tüketilmesi önemlidir. Hastalık önleyici özellik taşır. Pişen yemeklere ezilerek katılan sarımsak, çocukların tüketimini kolaylaştırır ve bağışıklıkları üzerinde etkili olacaktır. Düzenli kullanım oldukça önemlidir. Hasta olduktan sonra, hastalık süresini veya semptomların şiddetini azaltmaz.

C vitamini, c vitamini de bağışıklık güçlendirici özelliktedir. Antivirüs etkili, bakteri toksinlerini etkisiz hale getirici ve hücreye virüs girdiğinde hücre tarafından koruyucu protein yapımına yardımcı c vitamininden zengin besinler: yeşil sebzeler, turunçgiller, kuşburnu, maydanoz. Yine beslenme düzenimizde sıklıkla yer alan patates doğru pişirme yöntemiyle tercih edildiğinde c vitamini gereksinmesini karşılamada büyük rol oynar. Bu besinleri çocuklarımızın öğünlerinde sıklıkla bulundurmamız gerekir ama vitaminler dikkat edilmediğinde sıklıkla kayba uğrayan bileşenlerdir. Örneğin; c vitamininden zengin sebzeler bol suda pişirilirse vitamin suda kolayca eriyebildiğinden pişme suyuna geçer. Bu su atılırsa % 50-80 oranında vitamin kaybı yaşanır. Sebze ve meyveler kesildikten veya pişirildikten sonra bekletilirse yine vitamin kayıpları olur. Besin hazırlanıp pişirilirken bakır ve demirle temasa gelirse vitamin kaybı yine fazladır. O nedenle; besinlerin saklama, hazırlama ve pişirme aşamalarında uygulanan işlemlerin niteliğine göre vitamin kaybı en aza indirilmeye çalışılmalıdır.

D vitamini, vücudumuzda birçok görev üstlenir. Aynı zamanda bağışıklık hücrelerinin enfeksiyon sırasında düzenlenmesine yardımcı olur. Bazı bilimsel çalışmalarda d vitamini düşüklüğü durumunda viral ve üst soluum yolu enfeksiyonlarına yakalanma sıklığında artış gözlenmiştir.

Afrika sardunyası kökü ekstresi, bakterilerin vücutta tutulumuna engel olur ve bağışıklık sistemini uyararak, hastalık etkenleri ile savaşır. Akut bronşitte, kuru öksürükte hastalık semptomları başlar başlamaz düzenli kullanıldığında tedaviye yardımcı olduğu çalışmalarda gösterilmiştir.

Çinko minerali de soğuk algınlığı ve diğer bulaşıcı hastalıklara karşı bağışıklığı koruyan bir mineraldir. Boğaz ağrısı gibi durumlarda pastil olarak emilip kullanıldığında etkilidir. Fazla kullanımından kaçınmak böbrek ve bağırsak sağlığını koruyacaktır.

Yine bilimsel çalışmaların üzerinde durduğu ekinezya bitkisi ve kara mürver meyvesi kimi çalışmalarda hastalık üzerinde olumlu etkili göstermiş olup, kimi çalışmalarda etkisiz bulunmuştur. Kara mürver antioksidan içeriği bakımından zengin olması nedeniyle mevsim geçişlerinde çocukların yaşadığı sağlık problemlerinde hastalık şiddeti ve süresini azaltmada umut vaat eden bir meyve olarak karşımıza çıkıyor.

Ek supleman desteği ile bağışıklığı kuvvetlendirmek adına Omega 3, probiyotik, propolis kullanımı önerilerim arasında. Unutulmaması ve dikkat edilmesi gereken nokta sağlıkla ilgili durumlarda uzmanınıza danışın. Takviyeler kendi aralarında, kullanılan ilaçlar ya da bazı besinlerle etkileşime girebilir. Bazı sağlık durumlarında kullanılması önerilmeyebilir.

Bir cevap yazın