Hatay Barosu Başkanı Av. Ekrem Dönmez, Türkiye Barolar Birliği(TBB)’nde gerçekleştirilen 39. Baro Başkanları Toplantısı’nda yürüttükleri “Adalet değil, adliyeler tatil yapsın” çalışması için tüm barolardan destek istedi.
Gündemdeki konuların ve adli yıldan beklentilerin konuşulduğu toplantıda önemli değerlendirmeler yapan Dönmez, Türkiye Barolar Birliği’nin de açık – seçik bir politika izlemesi gerektiğini, neyin tarafında olduğunu açık yüreklilikle ortaya koyarak kamuoyuna izah etmesi gerektiğine değindi.
Adli tatilin işlevini yitirdiği için artık kaldırılması gerektiğini, kaldırılamıyorsa da adli ve idari yargıdaki yıllık izinlerin adli tatilde kullandırılması gerektiğini söyleyen Dönmez, adli ve idari yargı kararnamelerinin de yine adli tatil süresi içinde yayınlanması gerektiğini belirterek, bu yapılmadığı takdirde her yılın 3-4 ayının tüm yurttaşlar ve adalet teşkilatı için gereksiz yere boşa zaman kaybı yaratığı gibi adaletin de işleyişinde gecikmelere yol açtığını ifade etti.
Baro Başkanı Av. Ekrem Dönmez, adli yıl açılışı sebebiyle oluşan tartışmalara da değinerek, Baro Başkanları toplantısının adli yıl açılışından önce yapılması gerektiğine dikkat çekti. Dönmez, böylece adli yıl açılışı öncesi oluşan tartışmalar başlamadan, adli yıl açılışına da barolar ve ülke sürüklenmeden ortak bir toplantı yapılmak suretiyle genel eğilim belirlenerek Yargıtay’ın daveti ile külliyede düzenlenen adli yıl açılışına katılma veya katılmama yönünde bir irade oluşması ve bu iradeye uygun hareket edilmesi yönteminin tercih edilmiş olmasının daha doğru olacağını belirtti.
Ekrem Dönmez ayrıca, adli yıl açılışı sonrası baroların delege sistemine ve temsiliyete dair oluşan gündeme ilişkin olarak yaptığı konuşmada da; mevcut delege sisteminin değişikliğinden yana konulan tavrın bir siyasi hesaplaşma tavrı olduğunu, baroların gücünü kırma ve baroları tabela barosu haline dönüştürme niyeti olduğunu, bu tartışmayı başlatanların delege çoğunluğunu elde tutabilseler bu tartışmayı hiç gündeme getirmeyeceklerini bunun da esasen tartışmanın temsiliyetten öte baroları ele geçirme operasyonu ile eşdeğer bir girişim olacağını, delege yapısının değişmesi ile ilgili geçmişten beri gelen ve herkesin amacını bildiği baroların gücünü kırma, baroların kıymetini düşürme operasyonu olarak görülmesi gerektiğini, baroların çok önemli olan ve yıllardır birçok kazanıma sebep olan gücünü elinden alma operasyonu olduğunu, Türkiye Barolar Birliği’nin de bu tartışmalarla ilgili olarak açık ve seçik bir politika izlemesi gerektiğini, neyin tarafında ise açık seçik olarak ve açık yüreklilikle bunu ortaya koymasını, kamuoyunun da bileceği tarzda izah etmesi gerektiğine değindi.
Gündemdeki tüm tartışmaların hukukun üstünlüğü esası ile değil, siyasetin küçük pencerelerinden bakılarak yürütüldüğünü de sözlerine ekleyen Dönmez, İstanbul Sözleşmesi için, zina için, idam için yürütülen tartışmalarda herkes hayata nereden bakıyorsa bu duruma göre pozisyon aldığını, kansere bedeni yenilen Neslican Tay üzerinden dahi benzer bir tartışma yürütüldüğünü ve kansere yenik düşen bir beden üzerinden bile herkesin meşrebine göre hayata bakıp gündemdeki konuları yorumladığını açıkladı.
17 yıllık Ak Parti iktidarı süresi boyunca savunma mesleğinin hiçbir kazanımının olmadığını, savunma mesleğinin ciddi olarak ekonomik kayba uğratıldığını, Yargı Reformu Strateji belgesinin de 2009 yılında ve 2015 yılında yürütülen tartışmalardan farksız olduğunu ifade eden Ekrem Dönmez, o dönemlerdeki yargı reformu belgelerine karşın aynı yerde saydığımızı, savunma mesleğini ileri götürecek hiçbir adım atılmadığını, sorunlarımızı çözmek için sorunlara ortak pencereden bakarak çözüm yollarını bulmak zorunda olunduğunu vurguladı, bulunacak çözümün ister seçim, ister genel kurul çağrıları, ister delege yapısı her ne olursa olsun ortak akılla ve tartışarak, öz eleştiri yapılarak bulunması gerektiğine değindi.