Hadi, bugün onları yalnız bırakmayalım.
Bir selam.
Bir kutlama.
Bir sarılma.
O kadar çok ihtiyaçları var ki…
Türk Polis Teşkilatı bugün kuruluş yıldönümünü gururla kutluyor.
Tam 174 yıldır bu gurur tablosu devam ederken, önemli bazı noktaları gözardı etmemek gerek diye düşünüyorum. Polis Bayramı desek daha doğru mu olur?
Sanmıyorum!
Yıpranıyor!
Topa tutuluyor!
Eziliyor!
Amma…
Hep dimdik ayakta.
Zaman mefhumu yok!
Mesaisi yok!
Gece-gündüz.
Her daim hazır!
Güven için var.
Huzur için var.
Vatan için var.
Üniforma içinde tanıyorsunuz.
Peki ya özel hayatı?
Eşi.
Çocukları.
Kira derdi.
Ne yer?
Ne içer?
Nasıl yaşar?
Yılbaşı gecesi eğleniriz.
Polis görev başında.
Bayram kutlarız.
Polis görev başında.
Maça gideriz.
Polis görev başında.
Cumhurbaşkanı geldi.
Vali geldi.
Bakan geldi.
Parti yöneticileri geldi.
Büyük birileri geldi!
Koş polis koş!!!
Bir de…
Bağırılır!
İtilir!
Kakılır!
Vur abalıya!!!
Sonra da…
Her zamanki çağırış:
“Polis yetiş!”
Allah aşkına; polise şu soruyu mutlaka sorun:
“Çocuğuna yetişebiliyor musun?”
Alacağınız cevabı ben söyleyim:
“Zamanım olursa, görebiliyorum!”
Daha ötesi yok!!!!!!
Güvenli bir yaşam için.
Huzur için.
İyi ki polis var.
Nice 174 yıllara…