Bu nasıl bir düşünce?
Bu nasıl bir tavır?
Bu nasıl bir ruh hali?
Yerel seçimler yaklaştıkça, gerilim artıyor.
Tartışmalar.
Suçlamalar.
Belaltı vuruşlar!
Okudukça dilini yutuyor insan!!!
Hem seçilmişler.
Hem seçilmek isteyenler.
Hem de…
Destek veren gruplar.
Eleştirilerin dozu kaçıyor gittikçe!
Ne gerek var?
Yeterince sorunla boğuşuyor zaten vatandaş!
İşsizlik.
Ekonomik deprem!
Geçim derdi.
Mutfaklarda yangın gittikçe büyüyor!
Bırakın kavgayı da işinize bakın ya!!!
Seçim takvimi açıklandığı zaman, aday olmak isteyenler başvurusunu yapar ve süreci bekler. Demokrasinin kuralı budur.
Gerisi boş şeylerle iştigaldir!!!
Sosyal medyada tam bir curcuna yaşanıyor!
Yaz-çiz.
Salla!
Gerginlik yarat!
Ve…
Koltuk hırsını ortaya koy!!!
Be kardeşim!
Şu sosyal medya ‘şov’unu bırak!!!
Çık ‘aday’ ol önce!
Kim bu diyeceksiniz?
Bir tane değil.
On tane değil.
50 tane değil.
O kadar çok ki!!!
Gelelim madalyonun diğer yüzüne…
Mevcut başkanların da çoğunun bunlardan farkı yok!
Onların da derdi koltuğu bırakmamak!
Zaten çok net görünüyor.
Koltuğa yapıştıkça gözden düşüyorlar!!!