Vücudumuz, gün içerisinde birçok toksine maruz kalır. Zamanla maruz kalınan bu toksinler; baş ağrısından kalp hastalığına, kanserden sindirim sorunlarına kadar çeşitli sağlık problemlerine neden olabilir. Vücudumuzun kendini arındırması, düzenli çalışabilmesi ve metabolik sistemin dengede kalabilmesi adına, sağlıklı beslenme önerileri ve fiziksel aktiviteyi hayatımıza dâhil etmemiz gerekmekte…

Vereceğim önerilere uyarak, sağlıklı bir şekilde zayıflarsanız, vücudunuzun enerji harcama kapasitesi artacak ve günlük enerji ihtiyacınızın depo yağlarınızdan sağlanması öncelik kazanacaktır.

• Öğün düzeninizi ve sayınızı hemen değiştirin

Günde 1 ya da 2 öğün gibi az sayıda, ama yoğun enerji içerikli beslenmek; hem metabolizmanızı yavaşlatacaktır, hem de insülin hormonu salınımını düzensizleştirerek yağ yakımında azalmaya sebep verecektir. Uyandıktan sonra en geç 1 saat içerisinde yapılan kahvaltı ve düzenli periyotlarla arkasından gelen, saatinde tüketilen öğle ve akşam öğünleri ve düşük enerjili ama besleyici değeri yüksek olan günlük 2-3 ara öğün zayıflamanızın birinci sırrı olacaktır, unutmayın…

• Porsiyon kontrolü sağlayın ve günlük aktivite sürenizi arttırın

Büyük miktarlarda tek besine dayalı beslenmek yerine, birçok besin grubundan azar miktarlarda tüketerek, öğünlerinizde çeşitlilik sağlayabilirsiniz. Bu durum hem besin öğesi gereksinmelerinizi karşılamanıza, hem de sağlıklı bir beslenme örüntüsüyle düzenli zayıflamanıza yardımcı olacaktır. Sadece proteine ağırlık vermek yerine, yüksek proteinli besinlerin yanına çiğ ve taze sebze eklemek, öğünden alınan enerji miktarını azaltıyor ve öğün sonrası harcanan kalori değerlerini arttırıyor. Zayıflama sürecinde size yardımcı olacak en ideal spor; düzenli ve tempolu yürüyüştür. Ana öğünlerinizden uzakta, sabahın ilk saatlerinde yapacağınız düzenli yürüyüşler, gün boyunca vücudunuzda yağ yakımını sağlayacaktır. Örneğin; 80 kg ağırlığındaki bir birey 1 saatlik, tempolu bir yürüyüş sonrası ortalama 400kalori enerji harcayacaktır. Bu da zayıflama programlarında aktivitenin önemini gözler önüne sermektedir.

•  Ara öğünde süt grubundan bir besin ve taze meyve tüketin

Sağlıklı bir zayıflama sürecinde ara öğünlerin enerji içeriği 150 kaloriyi aşmamalıdır. Bu enerji miktarı altında değişik ara öğün kombinasyonları yaratmak mümkündür. 1 çay bardağı ev yapımı ya da pastörize edilmiş güvenilir markaların yoğurtlarından tercih edip, yanına lif içeriği yüksek elma, armut veya kivi gibi meyvelerden herhangi birinin, 1 küçük boyunun tercih edilmesi; hem kan şekeri kontrolü sağlayacaktır, hem de iştah ve açlık metabolizmamızı düzenleyerek bir sonraki öğündeki besin alımımızı azaltacaktır. Sınırsız meyve tüketme hakkımızın olmadığını unutmayalım. Meyve; porsiyonuna dikkat etmemiz gereken bir besin. Düşük enerji içerikli ara öğünlerle hem sevdiğiniz besinleri tercih edip, hem de zayıflamaya devam edebilirsiniz. 1 çay bardağı süt ve sevilen bir meyvenin 1 küçük boyuyla, mutfak robotu yardımıyla, sağlıklı karışım içecekleri hazırlayabilirsiniz.

Ara öğüne zamanım yok diyorsanız, işte size kolay bir alternatif!

Ara öğün yapmak istiyorum, ama zamanım yok diyorsanız en sağlıklı atıştırmalık paketleri hazırlamaya ne dersiniz? 15 adet çekirdekli kara üzüm, 5 adet çiğ badem veya 2 tüm ceviz… Yanında 100 mL süt… Üstelik 120 kalori.

•  Günlük su ve sıvı tüketimini arttırın, asitli veya asitsiz, şekerli – yapay tatlandırıcılı içecekleri hayatınızdan çıkarın

Yaz aylarında malum kaybedilen sıvı miktarının artmasıyla, vücudumuz daha fazla suya gereksinim duymaktadır. Bunu değişik bitki çayları yerine evde hazırlanmış, baharat ve taze meyve kabukları/dilimleri eklenmiş sularla karşılamak doğru olacaktır. Çubuk tarçın, karanfil, taze nane yaprağı, limon ve elma kabuğu/dilimi eklenmiş suyu süzüp gün içerisinde tüketmek, hem sıcak havalarda ferahlık sağlayacaktır, hem de kan şekerini düzenleyip, sıvı ihtiyacımızı giderecektir. Zayıflamak için laksatif ve diüretik etki gösteren bitkisel çaylardan içmeyin. Çünkü form çayı diye nitelendirilen bitkisel çayların kimyasal bileşen içerikleri nedeniyle vücuda toksik etki oluşturma riskleri olabilmektedir. Özellikle sinameki içeren bitkisel çayları uzun süre kullanan kişilerde kas zayıflığı, tetani, anemi, yağlı dışkı, mide barsak kanamaları, baş dönmesi, pankreas işlev bozukluğu, el parmaklarında şişme, ishal, karında şişlik ve kramplar gibi istenmeyen klinik tablolar görülebilir.

• Zayıflama ilaçlarına ve zayıflamada kullanılan bitkisel çözüm yaklaşımlarına itibar etmeyin

Kardiyak bozukluk ve pulmoner hipertansiyon, kalp krizi, inme, intihara girişim gibi yan etkileri olan birçok zayıflama ilacının peynir ekmek gibi tüketilmesi ile birlikte dünya genelinde her bölgeden ciddi hastalık sonuçları rapor edilmiştir ve birçoğu piyasadan geri çekilmiştir. Hem vücuttaki yağ oranının azalmasına yardımcı olmadan sağlıksız bir biçimde zayıflatan, hem de ciddi hastalık veya ölümle sonuçlanabilen bu ilaçların kullanımı oldukça yersizdir. Terazide azalan sayıları görme hastalığının şiddetlenmesi ve bu durumun hızlı ve sağlıksız bir biçimde olmasının obez bireyleri rahatsız etmemesi durumun ciddiyetini bizlere göstermektedir. Unutulmamalıdır ki; zayıflamanın tek kuralı, yeterli ve dengeli beslenme ve düzenli fiziksel aktivitenin yer aldığı doğru yaşam biçiminin şekillendirilmesi ile mümkün olacaktır.

Diyet bireye özel planlanmalıdır. O nedenle artık buzdolabının üzerinde duran, internetten bilgisayarına indirdiğin, arkadaşının, beslenme üzerine uzmanlaşmamış birinin, duyduğu bilimsel geçerliliği olmayan yalan yanlış bilgilerin yer aldığı popüler diyetleri atmanın zamanı çoktan geldi de geçiyor bile. Unutma; kalıcı kilo kaybını ancak ve ancak sana özel planlanan dengeli bir beslenme planı ile başarabilirsin. İdeal vücut ağırlığını korumana da yardımcı olacak yine bu konuda uzmanlaşmış biri olacaktır. Net bir cümle var ki o da şudur: “Diyeti diyetisyen yazar!”