Hatay’ın 15 ilçesine hizmet ulaştırmanın çabasını veren Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Lütfü Savaş, gündeme dair çarpıcı açıklamalar yaptı. Şehrin her noktasına ulaştırılan hizmetlerde Hatay’ın her yerine Hatay Büyükşehir Belediyesi’nin imzasını atan Başkan Lütfü Savaş, uzun vadeli, kalıcı, kente yeni bir vizyonla değer katan projelerinin yanı sıra bundan sonraki hedeflerine yönelik ipuçları verdiği açıklamalarında ‘AK Parti’ye geçeceği’ söylentilerine de önemli göndermelerle son noktayı koydu.
Tüm sıkıntılara rağmen, umutla ve kararlılıkla Hatay’ın aydınlık geleceğine yön vermek için hizmet üreten Başkan Savaş’ın Zeytin Dalı harekatı, ekonomi, EXPO, gastronomi, HADO, altyapı, kentsel dönüşüm gibi bir çok konuya değindi açıklamalarının önemli satırbaşları şöyle:
“Ben partimden, onlar da benden memnun”
Adalet ve Kalkınma Partisi’nden aday olacağım şeklinde spekülasyonlar var. Benim ağzımdan hiç başka bir partiye transfer olacağım lafı duydunuz mu? 4 yıldır bana ne verdiler ki; Hatay için hangi projeme destek oldular ki ben gideyim. Ayrıca onlar da beni isteseydi şu ana kadar Hatay’ı ihya ederlerdi. Afrin operasyonlarından dolayı AKP’li belediyelere hazine yardımı yapılırken Hatay’a hiç bir şey verilmedi. Ben partimden memnunum, onlar da benden memnun. Genel Başkanım ile Hatay’a yapmayı planladığımız projeleri konuştuk. Yakın zamanda Hatay’a gelecek ve biz onu ağılamayı planlıyoruz.
“Her yerde Hatay’ın varlığını hissettiriyoruz”
Hatay halkına hizmet etmekten mutluyum. Savaşın gölgesinde her şeye rağmen ayakta durabilmenin ne kadar zor olduğunu biliyoruz. Hataylılar olarak yüksek kalitede yaşayan ve sağduyulu bir toplumuz. Hemşehrilerim ile iç içe olmak oldukça zevkli ve onur verici. Halkımızdan aldığımız feyz ile de güzel işler başardığımızı düşünüyorum. Bu nedenle de hiç şikâyetçi değilim. Çok beklentinin olduğu aynı zamanda rekabetin de en üst seviyede olduğu bir toplumla karşı karşıyayız. Bu rekabetin çetin şartlarında memleketimize hizmet etmek istiyoruz. Son 7 yıldır bu coğrafya psikolojik, sosyolojik ve ekonomik anlamda zor şartlarda yaşıyor. Bu nedenle bizim şikâyet etmektense, ‘Şehrimizi daha mutlu ve çıtası yüksek bir konuma nasıl getirebiliriz?’ diye düşünmemiz lazım. Fransa’ya üç yıldır gidiyoruz. Dünyanın en büyük emlak fuarı orada gerçekleştiriliyor. Biz gittiğimiz fuarlarda Hatay’ı uluslararası alanlarda tanıtıyoruz. Bizim var olduğumuzu hissettirmek için uluslararası alanda kendimizi göstermemiz ve avantajlı durumumuzu anlatmamız lazım. Geleceğe umutla bakmak isteyen bir şehiriz. Gittiğimiz her fuarda başta EXPO olmak üzere gastronomi şehri olduğumuzu, HADO’yu ve gerçekleştireceğimiz birçok projeleri anlatıyoruz.
“HADO, hayırlı bir doğum olacak”
HADO Kıbrıs’ta heyecanla karşılandı. Projelerimizden herkes haberdar. Kıbrıs’ta okuyan ve orada yaşayan insanlarımız da projeyi duyunca çok sevindiler. Kıbrıs’ı yöneten arkadaşlarımızın da bize karşı sempatileri oluşmuş. Bizlerle de işbirliği yapmak istiyorlar. Bizler de onları şehrimize davet ettik. İthalat, ihracat ve yatırım konularındaki zorlukları da birlikte aşmamız gerektiğini konuştuk. Onlar da projemize olumlu baktılar. Ayrıca karayoluyla Suriye’ye gidemeyince 13-14 ülkeye ticaret yapılmıyor. Roma seferleri ihtiyaçtan doğdu, belki bu proje de hayırlı bir doğum olacak. HADO, özellikle gastronomi turizminde, EXPO’da ve ticaretin gelişmesi hususunda bize artılar kazandıracak bir proje. 23 Nisan’da ilk seferimizi yetiştirmeye çalışacağız. Seferler günde bir defa olmak koşuluyla başlayacak ama talep doğrultusunda ikiye de çıkarabiliriz.
“Herşeye rağmen yatırım yapmamız gerekiyor”
Biz iradesi güçlü bir toplumuz. Ordumuzun güçlü olması gerekiyor. Başarılı ve eğitilmiş bir toplum olmamız lazım. Bu özelliklerin hepsi birbirine bağlı. Renkli bir topluma sahibiz. Bu renkler birbirine saygılı, ölçülü ve birlikte üretebilen bir toplumdur. Bu da Hatay Halkı’nın en büyük artısıdır. Biz yüzyıllardır atalarımızdan almış olduğumuz sinerjiyi bugünlere taşımışız ve bugünden sonra da çocuklarımıza miras bırakacağız. Psikolojik olarak ayakta kalabilmemiz için ekonomik anlamda da ayakta kalabilmemiz önemli. Afrin Operasyonu’nda ordumuzun başarılı olacağını biliyorduk. Tabii ki Ortadoğu’daki huzurun sağlanmasını istiyoruz. Ortadoğu’da huzur demek, diğer ülkelerdeki huzur demektir. Savaşın bittiği zaman Hatay’ın çok büyük bir sinerji ile ekonomik toparlanma yaşayacağına inanıyorum. Hatay’ın savaş bittiği zamana kadar ayakta kalabilmesi ve yatırım yapılabilir konumda olması lazım. Ama şu da bir gerçek ki; bizi ekonomik anlamda yoran Ortadoğu’daki kaotik bir süreç geçirdik. Bu sürecin sonunda biz ekonomik anlamda halen yatırım yapabiliyor olabilmemiz lazım. Toplumlar eğer ekonomik anlamda ayakta kalamazsa diğer dinamiklerini çok çabuk kaybeder.
“Ekonomist olmaya gerek yok”
Hatay’ın 2012’den 2016 yılına kadar geçen süre içinde 1515 Dolar kişi başına gelir kaybı var. Hatay ekonomide 8’inci ve nüfus konusunda 13’üncü sıradaydı. Şimdi nüfusta 7’inci sıraya yükseldik, ekonomide yani vergi vermede 13’üncü sıraya geriledik. Akdeniz’de 10 ilde en fazla Suriyeli yine bizde, 5 inci teşvik bölgesine bakarsanız bu gölgede 17 il var ama Suriyelilerin yüzde 89’u bizde. Hal böyle olunca ekonomi geri gidiyor, çalışanlarımızın yerini Suriyeliler alıyor. Böyle olunca bizim gençlerimiz işsiz kalıyor, ayrıca ev fiyatları da arttı. Bu yükü devletimizle birlikte yüklenmek göğüslemek isteriz. İktidarda ekonomist olmayabilir, ben de ekonomist değilim ama ekonomist olmamamız buradaki ekonomik sıkıntıları görmememiz anlamını taşımaz.
“Bu yaz yepyeni bir Asi göreceğiz”
Şehrimizin ana sorunlarına çözüm üretirken değerlerimize sahip çıkarak, projeler ürettik. Kentimizi iki ayrı kesime bölen Asi Nehri’nin temizlik ve restorasyon çalışmalarını gerçekleştiriyoruz. Bu yaz temizlenmiş suyuyla yeni bir Asi Nehri göreceğiz. Bunların yanı sıra alt yapıdan üst yapıya, bir çok alanda Hatay’ımıza hizmet ediyoruz. Hizmetleri, ilçelerin ihtiyaçlarına göre değerlendirerek en çok ihtiyaca sahip olanlara öncelik verdik. Asi Nehrine temiz suyu iletecek olan arıtma tesisimizin yüzde 93’ünü tamamladık. Mayıs ayında kolektörleri bitirmiş olacağız. Haziran sonuna kadar kanalizasyonların bağlantılarını da tamamlamayı hedefliyoruz. Şehir içinde atık sular için döşemiş olduğumuz 1.2’lik boru çalışmalarımızı da en kısa zamanda tamamlayarak Haziran sonunda temiz suyu Asi Nehri’ne vereceğiz. Kokusuz temiz olacak Asi Nehri’nin çevresi için ışıklandırma projemiz var. Öte yandan yeşilliklerle çevresini süsleyeceğimiz nehrimizin etrafında kullanılmak üzere 3 bin sarmaşık ektik. İçine su fıskiyelerin de yer alacağı nehirde görselliğin yanı sıra suyun içindeki oksijeni arttırarak mikropların üremesini engellemek istiyoruz.
“Altyapıda İstanbul ile yarışırız”
Hatay’a yapmak istediğimiz hizmetlerin %80’ini tamamladık. Kentteki alt yapı konusunda ciddi bir yol kaydettik. Büyükşehirler arasından en fazla alt yapı hizmetleri veren belediyeyiz. Hatay’a yapılan alt yapı çalışmaları, İstanbul’a yapılanlardan bile daha fazla.
4 katlı kentsel dönüşüm
4 katlı bir yapı projemiz var, ticari alanların, okulun, ibadethanenin, yeşil alanların yer aldığı kültür ve gastronomi sokaklarının olduğu bir kentsel dönüşüm projesi hazırlıyoruz. Altında çıkması muhtemel tarihi eserler için açık hava müzesi şeklinde bir arkeopark yapmayı planlıyoruz. Kurtuluş Caddesi’nin rahatlaması için Eski Devlet Hastanesi yolundan St. Pierre Kilisesi’ne kadar olan alana 21 metrelik bir yol kazandırma çabasındayız. Kentsel dönüşüm çalışmalarımızın içerisine bu yolu da dahil etmemiz gerekiyor. Kentsel dönüşümün olduğu yerlerde vatandaşlarımızı mağdur etmeden herkese hitap eden yapılar inşa edilsin istiyoruz. Kültür Merkezi ve Nikah Salonu projesinin tanıtımını yapıyoruz. Yeşil alanlara dokunulmadan gerçekleştirilecek projenin tanıtımın ardından halkımızla anket yapacağız. Halkımız isterse projeye başlanacak.
İki adaya da başarılar
ATSO başkanlığına aday olan iki kişi de bu şehrin değeridir. Fairplay ruhuyla geçekleştirilen bir seçim olsun. Biz her iki adayımıza da başarılar diliyoruz. Kim olursa olsun memleketimize hayırlı olsun.
“Daha ne projelerimiz var”
Bizim kendi fırsatlarımızı kendi imkanlarımızla örtüştürmemiz gerekir. Bu bağlamda biz çok çalışıyoruz. Bir belediye başkanının bulunduğu şehire vizyon katması gerekir. Açılımı “Tarım, Turizm ve Taşımacılık” olan 3T projesi sayesinde EXPO doğdu. Amanos Dağları çevresinde çok zengin bir çiçek florası var. Bir şirketle iş birliği yapacağız ve Hatay’ın doğal ürünlerini, tıbbi ve aromatik ürünlerinin üretimi için çalışmalar yapacağız. EXPO, Gastronomi ve kurduğumuz Kooperatifler ile Hatay’ın ekonomisini güçlendireceğiz. EXPO sayesinde ihtiyaç sahibi kadınlara çiçek yetiştirme fırsatı sunuyoruz. Günde 1 kargo uçağıyla Hollanda pazarına çiçek göndermeyi planlıyoruz. Bunun için Tarım Bakanlığından onay bekliyoruz. 150 dönüm üzerine hal yapacağız. Gümrük Bakanlığı’mızdan onay yazısı aldık. Bunlar düşünerek çalışarak araştırarak, proje yaparak olur. Biz bu çiçek transferini marka haline getirirsek çok para kazanacağız. Dünyada 3 tane kızıl toprak var bunların ikisi Avrupa’da biri biz de. Bizdeki de Hatay’da. Hatay’ın toprakları doğal ürün olarak 4-5 kat daha fazla ürün veriyor. Bizim Hatay halkı adına çalışma, üretme zorunluluğumuz var. Gastronomi çalışmalarımıza Afrin’deki şehitlerimizden dolayı iki ay ara verdik ama hem Gastronomi hem de EXPO’ ya devam edeceğiz. Gastronomi, EXPO ve HADO’da artık yalnız değilim. Bunun için destek olan arkadaşlarımıza ve iş adamlarımıza teşekkür ederim.”