İstanbul Ayvansaray Üniversitesi öğretim görevlisi, Dış Politika-Güvenlik Politikası ve gazetemiz köşe yazarı Prof.Dr. Celalettin Yavuz, hem Ankara’da, hem de İzmir’de iki ayrı konferansta gençlerle buluştu. Ankara Türk Ocağı Şubesi’nde ‘103’üncü Anma Günü’nde Çanakkale Ruhu’ konulu bir konferans veren Yavuz, İzmir’de de 9 Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi ile İİB Fakültesi öğrenci kulüplerinin düzenlediği ortak etkinlikte ‘Suriye’nin Geleceği’nde Türkiye!’ başlıklı bir sunum yaptı.
Yavuz, Ankara’daki sunumda öğrencilere ‘I. Dünya Harbi Denince ilk akla gelen nedir?’ ve ‘Çanakkale denince akla ne gelmektedir?’ gibi sorularla gençleri de konferansa dahil ederken, İngiliz-Anzak askerleri ve Alman askerlerinin ifadelerinden Çanakkale’deki Türk subay ve askerlerini anlattı ve savaşın vahşeti içerisindeki insanlık örneklerine vurgu yaptı.
Deniz kuvvetinin önemine dikkat çeken Yavuz, “’İtilaf Devletleri Donanması Türk coğrafyasına bu kadar kolay ve en can alıcı noktaya kadar nasıl sokulabildi? Düşman donanması ve kara kuvvetleri acaba Çanakkale önlerine gelmeden önce, daha yükleme bindirme yapılan Mısır’daki limanlardan itibaren durdurulamaz mıydı?’ şeklindeki soruların yanıtına ise Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Deniz kuvveti ve muvasala (intikal, ulaştırma) olmaksızın kara kuvvetinin, bütün okyanus yollarını kontrole muktedir deniz kuvveti artı kara kuvvetinden aşağı bulunduğu tekrar sabit olmuştur! sözünü örnek gösterdi.
Suriye’deki tarafların beklentilerini anlattı
9 Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi ile İİB Fakültesi öğrenci kulüplerinin ortak etkinliğinde de IŞİD (DAEŞ) terör örgütü öncesi ve sonrası Suriye’deki tarafların beklentilerini ayrıntılarıyla açıklayan Yavuz, Türkiye’nin beklentilerini de şöyle özetledi; “Suriye’de Türkiye’nin güvenliğine aykırı yeni oluşumları önlemek, Türkiye’deki Suriyelilerin güvenle yerlerine dönmelerini sağlamak, Suriyeli Türkler ve ÖSO unsurlarının can ve mal güvenliğinin sağlanması, Suriye-Ortadoğu’da kaybedilen pazarların kazanılması; Hatay, Gaziantep, Kilis gibi sınır illerinde Ortadoğu-Suriye pazarının canlandırılması, Suriye’de bölge dışı aktörlerin mümkün olduğunca etkilerinin kırılması, Esad yerine muhaliflerin üzerinde uzlaşabileceği bir iktidar için serbest seçimlerin yapılması.”