Kırıkkale Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nursel Aşan Baydemir, Hassa’da 2015’te keşfedilen 11 mağaranın Türkiye’nin kayda geçen ilk volkanik kökenli mağaraları olduğunu söyledi.
Baydemir, Hatay Tabiatı Koruma Derneği iş birliğiyle yaptıkları Türkiye’nin Ulusal Mağara Envanteri’ne giren ilk volkanik kökenli mağaralarda yaptıkları incelemelerde, bu mağaraların nesli tükenme tehdidi altında olan çizgili sırtlan, saz kedisi, çeşitli yarasa türleri, kayalık gerbili, oklu kirpi, uzun kulaklı çöl kirpisi ve ‘gazella gazella’ türü Hatay dağ ceylanlarına yuva olduğunu ve yabani hayvanların beslenmesinden doğumlarına kadar birçok izler bulduklarını söyledi.
Lav tüpü mağaralarında nesli tükenme tehdidinde bulunan yarasaların koloniler halinde yaşadıklarını tespit ettiklerini aktaran Baydemir, “Genel itibarıyla Hatay’da Türkiye’de yayılış gösteren 41 yarasa türünden 17’si yaşamaktadır. Bunların 4 türü de nesli tehlike altında olanlardır. Hassa bu anlamda oldukça önemli bir alana sahiptir çünkü bu yarasalar, şimdiye kadar karstik mağaralarda tespit edilen tür olarak, ilk defa volkanik kökenli bir mağarada tespit edilmiştir. Bu da Türkiye’de bir ilktir” dedi.
“Ekoturizm bölgesi ilan edilmeli”
Hatay Tabiatı Koruma Derneği Başkanı Abdullah Öğünç de yaklaşık 200 bin dönümü kaplayan Hassa’daki “leçelik alanın” nadir jeolojik oluşumlara ev sahipliği yaptığını belirterek, “Lav tüpü mağaralarını yaşam alanı olarak kullanan son derece nadir, nesli tehdit bulunan canlı türlerimiz var. Özellikle yarasalar, çizgili sırtlanlar, saz kedisi, kayalık gerbili ve Hatay dağ ceylanlarının yaşam alanı olarak buraları kullandığını tespit ettik. Ayrıca bölgemiz yeraltı su kaynakları bakımından oldukça zengin bir bölge. DSİ’nin yapmış olduğu ölçümlere göre yer altı su rezervi günlük 1,5 milyon insana yetecek sağlıklı içme suyu sağlamaktadır. Tüm bu nedenlerden dolayı bulunduğumuz bölgenin mutlak suretle koruma altına alınarak ekoturizme kazandırılması gerekiyor” dedi.