İskenderun Toplum Sağlığı Merkezi İlçe Sağlık Müdürlüğü Doktoru Müge Tellioğlu, 2017 yılını ‘Halk sağlığı için yıl boyu genelde sahadaydık” diyerek özetlerken, aslında ne kadar çok projeye imza attıklarına dikkat çekti. Toplum sağlığını geliştirmeyi ve korumayı ön planda tutarak özellikle çağın vebası olarak tanımladığı obezite, meme kanseri ve talasemi gibi hastalıklar için farkındalık oluşturmaya özen gösterdiklerini anlatan Tellioğlu, hastalığın risklerini belirleyip, bu riskleri ortadan kaldırmak için verdikleri mücadeleye değindi.
“Birkaç kişinin hayatına dokunabildiysek ne mutlu bize”
İskenderun İlçe Sağlık Müdürlüğü olarak 2017 yılında sağlığın korunması ve geliştirilmesi adına çok önemli projelere imza attıklarını belirten Doktor Tellioğlu, “Aile sağlığı merkezlerinin koordinasyonu, aşılama hizmetleri, Suriyeli çocukların aşılanması, hac aşıları, ketem kanser tarama hizmetleri, verem savaş, çevre sağlığı ile ilgili hizmetler, eczane denetimleri ve daha bir çok konuda eğitimlerimizi gerçekleştirdik. Eğitim birimi olarak; daha çok ‘Nasıl sağlıklı kalabiliriz, Mevcut hastalıklarımızı nasıl doğru yönetebiliriz?’ konularıyla ilgileniyoruz. Anne sütü ve gebelerle başladığımız eğitimimiz, yaşlı sağlığına kadar oldukça geniş bir alana yayıldı. Yıl boyu genelde sahadaydık aslında. Bazen okullarda, kreşlerde, bazen kahvelerde, avm de, bazen halk eğitim ve kültür evlerinde… Aslında halkın olduğu her yerdeydik. Yıl yorucu ve yoğun geçse de, kendim ve ekibim adına, birkaç kişinin hayatına dokunabildiysek, sağlıkla ilgili birkaç yanlış bilineni düzeltebildiysek ne mutlu bize” dedi.
“Obezite çağın vebası”
Müge Tellioğlu, “Gelişen, değişen yeni tedaviler ve meslek içi konularda, gerek hekimlerimiz, gerekse ebe ve hemşirelerimizi bilgilendirmeye özen gösterdik. Obezite çağın vebası, belki de en büyük savaşlarımızdan biri. Çünkü; hipertansiyon ve diyabet de dahil pek çok hastalığın başını o çekiyor. Değişen yaşam şartları, hareketsiz yaşam ve fast food beslenme şişmanlığa yol açıyor. Sağlıklı Yaşam Parkımızda diyetisyenimizle birlikte sağlıklı yaşam önerileri ve poliklinik hizmeti sunulurken, bizler sahada sağlıklı beslenmeyi öğrencilere ve idarecilere anlattık. Halk eğitimleri yaptık ve standlar kurduk. Zaman zaman yürüyüşler düzenledik, bisiklet etkinliği ve spor müsabakalarıyla vatandaşlarımızın yaşamlarına hareket kattık. Bunun yanısıra bölgemiz için ciddi bir halk sağlığı sorunu olan talasemi ile ilgili ilçemize bağlı tüm okullarda 8. Sınıf öğrencilerimize rutin talasemi bilgilendirme eğitimlerini 2 ay gibi bir sürede tamamladık. Aile sağlığı merkezlerimiz kendilerine kayıtlı olan 14 yaş grubu tüm gençlerimizin taramasını yapıyor. Böylece 14 yaşını bitiren tüm gençler hem eğitim alıyor, hem de test sonuçlarını biliyorlar. Yine okullarımızda hijyen, akılcı ilaç kullanımı, sigaranın zararları, internet bağımlılığı ile ilgili konularda eğitimlerimiz devam etti. Kasım ayı içerisinde organ bağışının önemine dikkat çekmek için hafta boyunca etkinlikler ve konferanslar düzenledik. Sağlıkla ilgili yetişebildiğimiz tüm özel günlerde mutlaka eğitim yapmaya çalıştık. Yetişebildiğimiz oranda stantlar ve farklı aktiviteler gerçekleştirdik. Geçen yıl KETEM birimimiz önderliğinde birkaç okul ve STK’ların da katılımıyla ‘Meme Kanseri’ ile ilgili farkındalık oluşturmak için pembe kurdele projesini hayta geçirdik. Yine KETEM birimimiz tarafından yıl boyu, meme, rahim ağzı ve kolon kanserleri ile ilgili bilgilendirme eğitimleri yapıldı” diye konuştu.
“Bebek dostu bir kurumuz”
Gebeler ve gebe eğitiminin kendileri için çok önemli olduğunu da sözlerine ekleyen İskenderun Toplum Sağlığı Merkezi İlçe Sağlık Müdürlüğü Doktoru Müge Tellioğlu, “Biliyoruz ki sağlıklı nesillerin temeli anne karnında başlar. Bu sebeple gebe sınıfımızı kurulalı yaklaşık 3 yıl oldu. Yeni binamıza taşınmamızla birlikte fiziki şartlarımızı da güçlendirdik. Amacımız; kadınlarımızın gebeliklerini en iyi şekilde geçirmelerini sağlamak, gebe beslenmesi, gebelikte görülen şikayetler, acil durumlar, doğum, doğum ağrısıyla baş etme yöntemleri, yeni doğan bakımı, doğumdan sonra gebelikten korunma yöntemlerini anne ve anne adayları ile paylaşmak. Bunun için 16 saatlik bir eğitim programı oluşturduk. Ayrıca hemşirelerimizle birlikte doğum koçluğu (doula) eğitimi de aldığımızdan doğum korkularıyla baş etmede kullanılan, masaj teknikleri, nefes, aromaterapi, eft gibi pek çok yöntemi de anlatmaktayız. interaktif ve zaman zaman gebelerin deneyim paylaşımı ile geçen derslerimizde bakanlığımızın küçük hediyelerini dağıtıyor ve günün anısına katılım sertifikalarımızı veriyoruz. Anne ölümlerini önlemek ve kadınlarımızı bilinçlendirmek amacıyla özellikle gebeliklerinde risk tespit edilen gebelerimizle zaman zaman görüşüyor, riskler konusunda bilgiler veriyor ve ne yapmaları gerektiği konusunda yardımcı oluyoruz. Doğum sonrasında da annelerimizin yanında oluyoruz. Bebek dostu bir kurumuz. ilk 6 ay sadece anne sütü, daha sonra ek gıdalarla birlikte 2 yaş ve ötesine kadar emzirmeyi destekliyoruz. Anne sütü ‘MUCİZESİNE’ inanıyoruz. Sadece eğitim değil, aynı zamanda emzirme danışmanlığı da yapıyoruz. Süt gelmeyen, emzirme problemi yaşayan annelerimize uygulamalı olarak emzirmeyi gösteriyoruz. Bazen evlerinde, bazen kurumumuzda emzirmeyi gözlemleyip, gerekli eğitim ve destekleri yapıyoruz. Sonuçta tekrar emebilen bebekler bize en büyük teşekkür oluyor. Bu konuda destek almak isteyen tüm annelerimiz her zaman kurumumuza başvurabilirler. Ek gıdaya geçişte yine annelerimize desteğimiz sürüyor. 0-5 yaş arası çocuklarda ev kazaları ve buna bağlı ölümler maalesef olabiliyor. Buna dikkat çekmek için eğitimler yapıyoruz. Özetle; 2017 yılı eğitim dolu bir yıl oldu bizim için. 2018 hedeflerimiz tabii ki daha çok kişiye ulaşmak, halkımızın sağlıklı okuryazarlığının artmasına katkıda bulunmak, doğru bilgiye ulaşmasını ve hastalıklardan korunmalarını sağlamak. Biz 2018 yılında da eğitimlerimize devam edeceğiz”derken, herkese sağlıklı ve mutlu yıllar diledi.
