Hatay’da kadın ve kadın meselesine farklı bir açıdan bakmak, girişimcilik yoluyla kadının güçlenmesini sağlamak ve kadını hayatın her alanında aktif kılmak için kolları sıvayan Kadın ve Demokrasi Derneği(KADEM) Hatay Şube Başkanı Selma Tunç ile keyifli bir röportaj gerçekleştirdik. Henüz çok yeni bir dernek olmalarına rağmen kadın dayanışması, başarılı çalışmaları, donanımı ve duruşuyla dikkat çeken Tunç, öğretmenliğin kendisine yüklediği sorumluluk bilinciyle de yeni değerler katma anlamında kadınların Hatay’daki yeni pusulası olacak.
Hayatın anlamını insanlara dokunabilmekte ve onlara rehber olabilmekte bulduğunu anlatan, şimdi de kadınların hayatına dokunmak ve kadın istihdamına katkı sunmak için adın atan Tunç, ‘Üretiyorum öyleyse varım’ sloganıyla yola çıkarak kadınların el ürünlerini satabileceği bir kooperatif kurmaya ve KADEM ile Hatay’da fark yaratmaya hazırlanıyor. Hatay’ı gökkuşağı gibi uyumlu ve güzel farklılıklara sahip bir coğrafya olarak değerlendirirken, farklılıkların kadını ve demokrasiyi zenginleştirdiğini benimseyen, kadının erkeği, erkeğin kadını tamamladığı cinsiyet adaletine inanan bir başkan olarak büyük bir samimiyetle sorularımızı cevapladığı röportajımızı okuyan kadınlar, ayrıca Selma Tunç’tan kendilerine özel mesajlar da bulabilecek.
- SÖZ: Selma Hanım, kısaca sizi tanıyabilir miyiz?
Selma Tunç: 1976 Diyarbakır doğumluyum. Evli ve iki çocuk annesiyim. İlkokul, ortaokul ve liseyi İskenderun’da tamamladıktan sonra, 2001 yılında Ankara Üniversitesi Dil, Tarih ve Coğrafya Fakültesi’nde Felsefe Bölümü’nden mezun oldum. ‘Ölçme ve Değerlendirme Uzmanlığı, Aile Danışmanlığı’ alanlarında uzmanlık eğitimi alarak bu görevleri layığı ile yürüttüm. Uzun yıllar eğitim kurumlarında rehber öğretmen olarak çalıştım. Daha sonra eğitim koordinatörlüğünü üstlendim. Halen özel bir okulda genel müdürlük görevini yürütmekteyim. Hayatın anlamını insanlara dokunabilmekte ve onlara rehber olabilmekte buldum. Mutluluklarıyla mutlu oldum. Öğretmenliğin kutsal bir meslek olduğunu düşünüyorum. İşte bu yüzden öğretmenin sosyal, meraklı, araştıran, sorgulayan, gelişmeye açık, eleştiriyi bir kazanç gören, hoşgörülü, yardımsever ve en önemlisi yaradılanı yaradandan ötürü seven, sevgi dolu bir kişiliğe sahip olmasını önemsiyorum.
- SÖZ: Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) hakkında bilgiler alabilir miyiz?
Selma Tunç: KADEM olarak 2013 yılından bu yana kadınların sosyal, siyasal ve iş yaşamlarında ihtiyaç duyduğu durumlarda yanlarında olan bir derneğiz. Genelde insan hakları, özelde kadın haklarından hareketle; kadının erkeği, erkeğin kadını tamamladığı cinsiyet adaletine inanan, geçmişin tek tip kadın anlayışına karşı; farklılıkların kadını ve demokrasiyi zenginleştirdiğini benimseyen, ailenin birlikteliğini önceleyen, kadın ve erkeğin mevcut fırsatlara ve olanaklara eşit oranda sahip olması gerektiğini savunan, demokratik mekanizmaları kullanarak siyasal, sosyal ve ekonomik kalkınmada kadının temsil oranını artırmayı amaçlayan, bir sivil toplum kuruluşuyuz. Aile mefhumunu önemsiyoruz. Güçlü aile, güçlü toplum demek, güçlü toplum güçlü devlet demek.
- SÖZ: KADEM, Hatay’da sizin liderliğinizde 26’ncı temsilciliğini açtı. Hatay’da kadınlar için nasıl bir farklılık yaratmayı düşünüyorsunuz?
Selma Tunç: KADEM, elbette kadınlara farklılık ve zenginlik katacak. Kadem temsilciliği Türkiye çapında senkronize hareket etme kabiliyeti olan işlevsel bir kuruluştur. Hatay, binlerce yıl birçok kültüre ev sahipliği yapan ve bu kültürleri bünyesinde eriterek farklılıkları özümseyip, zenginleşen mozaik bir kent. İbn-i Haldun’un da söylediği gibi ‘Coğrafya bir kaderdir.’ Buradan hareketle gökkuşağı gibi uyumlu ve güzel farklılıklara sahip olan bu coğrafyada yapılacak olan çalışmalar, Türkiye’deki birçok sorunu ortaya çıkarabilecek özelliğe sahip pilot bir şehirdir. Bu çerçeveden baktığımızda, evet Hatay ilk küresel şehir olma unvanıyla KADEM’e ivme kazandırabilecek bir kentimizdir. Hatay’da yaratacağımız farklılıkların başında ise eğitim seferberliği gelecektir. Okuma-yazma bilmeyen kadın kalmasın diyerek köy köy, mahalle mahalle gezerek çalışmalar yapacağız. Özellikle meşhur Hatay mutfağını var eden kadınlar, on parmağında on marifet olan kadınlar, ‘El emeği birçok ürünümüz var fakat bunun için pazarımız yok’ diyen kadınlarımız için, ‘Üretiyorum öyleyse varım’ sloganıyla yola çıkıp, bir kooperatif çalışması ile iş istihdamına katkı sunup, Hatay’da farkımızı göstereceğiz. Ayrıca Hatay Suriyeli mültecilerin yoğunlukta yaşadığı bir ilimiz, var olan yapıda dil öğrenmeleri ve istihdam sağlanması konusunda da çalışmaları hızlandıracağız. Genç kız eğitimlerimiz, kadın ve aile eğitimlerimiz, tüm ilimizde her ilçemizde başlamış ve devam etmektedir.
- SÖZ: KADEM, kadın sorunlarına nasıl bir yaklaşımla eğilecek?
Selma Tunç: Kadem, Türkiye’nin güncelini takip eden, değişen toplumsal, siyasal ve ekonomik dinamikleri göz önüne alarak kadın meselelerini yakından takip eden bir dernektir. Her ilin ekonomik, kültürel ve toplumsal yapısı farklıdır. Hatay KADEM olarak, bulunduğu bölgenin kadın sorunlarını anketlerle, bilimsel araştırmalarla çözüm bulmaya çalışacağız. Bu yeniçağda bilgiye ulaşmak çok kolay. Önemli olan, bilgiyi, yeni bakış açıları ile hayata artı değer olarak kazandırabilmektir. İşte bu maksatla eğitimlerde ve STK temsilcilerinin bir proje fikri geliştirip uygulanabilir hale getirilmesini sağlayacak adımlar atmasını destekleyeceğiz. Donanımlı, lider, girişimci kadınlar, içinde bulundukları toplumu ve hatta tüm dünyayı etkileyip güçlendirebilecek potansiyeldedir. Aile mefhumunu güçlendirerek güçlü toplumlar inşa edeceğiz. Güçlü toplumlardan da güçlü devlet oluşturacağız. Aynı zamanda KADEM olarak kadınlarımıza yönelik mağduriyetleri iyileştirici bütün politikaları destekliyoruz. Ezilen, şiddet gören mağdur kadınlarımızın yanında yer alacak ve onlara hukuksal haklarını anlatacağız. Hukuk komisyonundaki arkadaşlarımız bu konuda çalışmalara başladılar.
- SÖZ: KADEM Hatay Temsilciliği olarak ileriye yönelik hedefleriniz nelerdir?
Selma Tunç: Öncelikli hedefimiz yenilikçi fikirlere sahip nitelikli kadınların ekonomik hayata katılmalarını sağlamak olacaktır. Bu doğrultuda teşviklerin arttırılması yönünde yapılan çalışmalar bizim için önem arz etmektedir. Kadınlarımızın birikimlerini, yeteneklerini, verimli olarak kullanabilecekleri uygun ortamları sağlamak için atılan adımlar; KOSGEB, TÜBİTAK gibi kuruluşların kadın girişimcilere yönelik olan teşvikleri önemli uygulamalardır. Ancak kadınların değişim ve dönüşüme olan yatkınlıkları ve cesaretlerini iş fırsatlarına dönüştürebilmeleri için bu girişimlerin sadece devlet tarafından üretilen politikalar ve uygulamalarla desteklenmesi yeterli olmaz. Aynı zamanda aile ve sivil toplum örgütleri tarafından da desteklenmesi gerekir. Kadınların aile içinde, ekonomik, sosyal ve kültürel hayatta üreten bireyler olabilmeleri için çalışmalarını desteklemek ve kadınların demokratik haklarının bilincinde olmalarını, mesleki gelişimlerine yönelik projeler ve aktiviteler gerçekleştirerek uygulamaya dökmesini sağlamaktır.
- SÖZ: Okurlarımıza, son olarak neler söylemek istersiniz?
Selma Tunç: Ülkemizin, kadının üretkenliğine ihtiyacı büyüktür. Hep beraber her şeyin üstesinden gelebiliriz. Tüm kadınlarımıza diyorum ki ‘Eksik olmayalım’ her yerde olalım… Bu vesileyle tüm kadınlarımızın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü de kutluyorum.
