Nereye gidiyorsun amca?

Yorgun.
Yürümekten bile aciz!
Dalgın.
Yüzündeki çizgiler daha da derinleşmiş!
O çaresiz bakışları var ya!!!

Sallana sallana yürüyordu.
Hafif de yalpalıyor!
Baktım ki biraz da kafası iyi!

Sokağa çıkma yasağıyla birlikte, yollar da bomboş olunca caddenin ortasından yürüyordu adeta.

Yanından geçince fark ettim.
Dikiz aynasından baktım.
Sağa-sola giderken düşecek gibi!
İçim burkuldu.

Nereye gidiyordu acaba?
Bir derdi mi vardı?
Neden bu kadar çakırkeyif halde?
Parası mı yok?

Bütün bu soruları düşünürken, az ileriden ‘U’ dönüşü yapıp yanına yanaştım ve durdum.

Göz göze geldik.
Çaresiz bakışları beni kahretti!
75 yaşlarındaydı.

‘Merhaba Amca’ dedim.
Ve, sordum.
-Nereye gidiyorsun amca?

Hiç konuşmadı.
Bakıyordu sadece.
Hüzünlüydü.
Gözlerinin bir anda dolduğunu gördüm!

‘Evime gidiyorum’ dedi titrek sesiyle!
Arsuz’da oturuyormuş.
Sokağa çıkma yasağında vasıta da yok.

O anda oradan geçen ticari bir taksiyi durdurdum ve yol ücretini ödeyeceğimi söyledim.

Allah beni affetsin!
Biraz da para verirken, duraksadı.
Alıp-almamakta direndi.
Zorla da olsa eline tutuşturdum.
Çaresizce avucuna sıkıştırdı.
Taksiye binerken, gözyaşları akıyordu!

Taksi biraz uzaklaştı.
Ben de gözyaşlarıma hâkim olamadım!

Öncelikle söylemeliyim ki…
Mükemmel bir insandı ve çok gururluydu.
Hislerimde hiç yanılmadım çünkü!

Bugün pazartesi.
Yeni bir haftaya başlıyoruz.
Yüreğim buruk.
Aklıma geldikçe içim ‘cızzz’ ediyor!!!

Şimdiiiii!
Allah, sana bunu yaşatanları affetmesin amca!
Bu duruma düşürenleri de affetmesin!

Kim ki beytülmal’ı çalıyor; sen ve senin gibilerin hakkını yiyerek bu durumlara düşürüyorsa ‘zehir-zıkkım’ olsun!!!

Bir cevap yazın