Eğitim Sen İskenderun Şube Başkanı Mustafa Ünsal, covid 19 salgını koşullarında okulların ve üniversitelerin sağlıklı ve güvenli bir biçimde yüz yüze eğitime açılması ve eğitimin sürdürülmesi için birbiriyle ilişkili üç önlemin alınması gerektiğine dikkat çekti.
Ünsal, yüz yüze eğitime başlayabilmek ve uzaktan öğretimin olumsuz etkilerini ortadan kaldırmak için eğitim emekçilerinin, öğrencilerin ve velilerimizin talepleri olarak önlemleri nüfusun tamamının hızlı ve yaygın bir biçimde aşılanması; okullarda sınıf mevcutlarının 20 öğrencinin altına düşürülmesi ve yeni eğitim emekçisi istihdamı sağlanarak başta küçük yaş grupları olmak üzere yüz yüze eğitimin başlatılması; eğitim emekçilerinin tamamının öğrenci yaş gruplarının doğurduğu risk faktörlerini dikkate alan bir planlama ile hızlı biçimde aşılanarak sağlıklı ve güvenli bir ortamda çalışmalarının sağlanması olarak sıraladı.
Salgında eğitim politikası geliştirme ve yönetme konusunda MEB ve Sağlık Bakanlığının açık ve şeffaf verilere dayalı etkin bir strateji geliştiremediklerini ifade eden Mustafa Ünsal, “Bu dönemde okulların kapalı olduğu, milyonlarca öğrencinin ise uzaktan eğitime erişemediği tuhaf zamanlar yaşadık. Sayıları giderek artan yoksul çocuklar, toplumsal cinsiyet rollerine uygun olarak ev içi işlere yönlendirilen kız çocukları, özel gereksinimli çocuklar, yabancı çocuklar, mevsimlik işçi çocukları, göçmen çocuklar uzaktan eğitimi çok uzaktan izlediler. Çocuklar için eğitim hakkı yaşama geçirilmedi. Şimdi köy okulları açıldı. ‘En iyi okul eve en yakın olanıdır’ anlayışından uzaklaşılarak binlerce köy okulu kapatılmıştır. Bu okullar öğrenci mevcudu bakımdan 100 ve 700 arasında değişen öğrenci sayısına sahiptir. Bu köy okullarında çalışan eğitim emekçileri çoğunlukla il ve ilçe merkezlerinde ikamet etmektedir ve ulaşım sorunu yaşamaktadır. Öğrenciler önceden olduğu gibi taşımalı eğitimin yarattığı sorunlarla karşı karşıya kalacaklar. MEB, ne yüzlerce kilometre giden öğretmenlerin ne de çocukların taşınması konusunda herhangi bir ek önlem açıklamıştır. Ayrıca MEB aşı konusunda bir planlama ortaya koymadığı gibi salgının başlamasının üzerinden neredeyse bir yıl geçmesine rağmen okullarda gerekli tedbirleri almamış, 2021 MEB bütçesi de COVID-19 salgını görmezden gelinerek hazırlanmıştır. Kaldı ki virüsün ve salgının seyriyle birlikte öğretmenlerin ulaşım ve barınma sorunları, kalabalık sınıflar, maske ve hijyen malzemelerinin temini gibi çok sayıda sorun halen çözülememiştir. Tüm bu gelişmeler ışığında, Milli Eğitim Bakanlığı’nı sağlıklı ve güvenli bir eğitim için okul açma ve salgında eğitimi sürdürme stratejilerini farklı eğitim sendikaları, veli dernekleri ve okullardaki eğitim emekçilerini içerecek biçimde katılımcı mekanizmalarla belirlemeye çağırıyor; aşı başta olmak üzere gereken tüm önlemlerin bir an önce alınmasını talep ediyoruz” dedi.