CHP Hatay İl Başkanı Halil İbrahim Özgün, il kongresine sayılı günler kala yeniden aday olmayacağını açıkladı. Genel Başkanları Kemal Kılıçdaroğlu’nun ortak ve tek uzlaşı adayı talimatı doğrultusunda hareket ederek, “CHP’nin âli menfaatleri gereği kazanacağım bir seçimde aday olmaktan imtina ediyorum” diyen Özgün, üstü kapalı mesaj göndermeyi de ihmal etmedi. İki yıldır CHP Hatay İl Başkanı olarak yerel seçimlerdeki başarısını da ortaya koyan Özgün, Türkiye’nin en genç il başkanı unvanını taşımış bir başkan olarak CHP iktidarı için Cumhuriyet neferi olarak aralıksız çalışmaya devam edeceğini ve gençlik hareketlerinde olacağının altını çizdi.
Hatay’ın her noktasında CHP bayrağını yüreklerde dalgalandırmanın gururunu yaşadığını söyleyen Özgün, “Yeniden il başkanı olmam konusunda tabanımızın ortaya koyduğu tavır, partililerimizden gelen çok yoğun talep ve baskılar tarifsiz bir gurur yaşatmıştır. Bu anlamda kongre sürecinde desteğini esirgemeyen İlçe Başkanlarıma, tüm partili yol arkadaşlarıma ve delegelerimize teşekkür ediyorum. Daha evvel de belirttiğim gibi, bu kurultayımızın iktidar kurultayı olacağına inancım tamdır. İktidara koşarken, Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun ortak ve tek uzlaşı adayı talimatının beni de bağlayacağını daha önce kamuoyuyla paylaşmıştım. ”Parti içi iktidarı” değil, ”partinin iktidar olmasını” hedefleyen ve ”ben değil biz” diyen anlayışımız esastır. Kongre sürecinde yeniden aday olacağımı belirterek destek istedim ve bu talebim karşılık bularak çok güçlü bir güvenoyu aldım. Tabanın ortak ve uzlaşı adayı olduğumun bilincindeyim. Ancak iktidar yürüyüşümüz, parti terbiyemiz ve Mustafa Kemal’in koltuğunda oturan Genel Başkanımıza bağlılığımız gereği, kazanacağımız bir seçimde aday olmaktan imtina ediyorum. Biri ya da birileri lehine çekilmiyorum, CHP’nin âli menfaatleri gereği çekiliyorum. Hatay, CHP içerisinde en zorlu alanlarından biridir. Çalkantıyı dindirmek ve harareti söndürmek açısından, hak ve parti çıkarları zaviyesinden aldığım her tutum belli ki hep bir öteki cenahı ürkütmüş. Mutluyum ki, şahsi değil şahsiyetli kararlar aldım ve örgütümü korudum. Her ne kadar vardığımız tablo, şahsiyetli kararların sonucu olsa da! Kararlarım çok şükür ki partimi ve örgütümü değil, şahsımı mağdur etmiştir! Genel Merkezimiz neticede kendilerine, Hatay’dan Ankara’ya ulaşan enformasyon gereği en doğru kararı vermiştir. Yoldaşlarımızın günahlarının kefaretini ödemek ve buna rağmen isyan etmemek siyasi terbiyemizdendir. Her ne kadar unutulmuş bir kavram olsa da, kendi şahsım adına vefa yalnızca bir semt adı değildir. Elbette bazı yol arkadaşlarıma kırgınlıklarım vardır. Bu süreç daha şeffaf, daha katılımcı ve incitmeden örselemeden yürütülebilirdi. Son bir aydır hakkımda atıp tutanları, iftira yayanları gülümseyerek izliyorum. İl başkanlığına yeniden aday olmayacak olmam, politik mücadelemize ara verdiğimiz anlamına gelmeyecektir. AKP rejiminin sonlandırılması ve Mustafa Kemal Atatürk’ün ışığında cumhuriyet aydınlanmasının sürdürülmesi yolunda, CHP iktidarı için bir cumhuriyet neferi olarak aralıksız çalışmaya devam edeceğim. Bazen gözden kaçsa da, emek ve liyakatin hak ettiği yeri bulacağına inanıyorum. Eşit, adil, özgür bir dünyada ve güneşli, güzel, aydınlık yarınlarda buluşmak dileğiyle. Dayanışmayla…”