Termik cinayetine Greenpeace dikkat çekti!

Greenpeace Akdeniz, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’un çevre yatırımlarını 2019 yılı sonuna kadar tamamlamayan 5 kömürlü termik santralin kapatıldığını açıklamasının ardından harekete geçti.

5 santralin kapatılmasının Türkiye’nin kirli enerjiden çıkışı için ilk adım niteliğinde olduğunu belirten Greenpeace Akdeniz, acilen temiz ve yenilenebilir enerjiye geçilmesi yönünde taleplerini sıraladı.

Türkiye’de aktif 28 kömürlü termik santralden 4’ünün İskenderun, Dörtyol ve Erzin’de zehirli hava saçtığına dikkat çeken Greenpeace Akdeniz’in açıklaması şöyle, “‘Kömürü Bırak’ projesi kapsamında Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’ndan kömürlü termik santral projelerini iptal etmesini ve yenilenebilir enerjiye yatırım yapmasını talep eden Greenpeace Akdeniz, “Türkiye’de aktif 28 kömürlü termik santral, planlanan ise 40’tan fazla kömürlü termik santral projesi bulunmaktadır. Bunların 4 tanesi aktif olarak İskenderun, Dörtyol ve Erzin’de havaya zehir saçıyor. Planlanan 40 kömürlü termik santralin en az 10’u Arsuz, İskenderun, Payas, Dörtyol, Erzin, Yumurtalık, Ceyhan koridorunda Hatay ve Adana’ya planlanıyor.”

Yenilenebilir enerji vurgusu

Greenpeace Avukatı Deniz Bayram ise iklim dostu bir enerji sistemine geçilmesi gerektiğini belirterek, “5 kömürlü termik santralin kapatılması, Türkiye’nin kirli enerjiden çıkışının ilk adımı olmalı. 2010’ların başında insan sağlığına ve çevreye tehdit oluşturan, iklim krizini tetikleyen onlarca kömürlü termik santrallere izin verilmiş, 2012 kömür yılı ilan edilmişti. Oysa biliyoruz ki, Türkiye’nin yenilenebilir enerji potansiyeli ile enerji verimliliği, kirli enerjinin yerini alabilir. 2020 yılı kömürden çıkışın planlandığı bir yıl olsun. Kirli enerjiden çıkış aynı zamanda, termik santrallerin bulunduğu bölgelerde adil dönüşümün hayata geçirilmesini gerektirir. Santrallerde ve madenlerde çalışan binlerce işçiye güvenceli ve güvenlikli istihdam alanları yaratılması ve kirli santrallerin olmadığı yerel kalkınma planlamalarının hazırlanması gerekiyor. Yeni iklim dostu bir enerji sistemine geçiş, geniş iş olanakları yaratması ve Türkiye’yi teknoloji alanında daha ileriye taşıması açısından da fırsatlar içeriyor. Bu fırsatları değerlendirmede geç kalmamalıyız” açıklamasında bulundu.

Bir cevap yazın