CHP PM Üyesi İzmir Milletvekili Selin Sayek Böke ile PM Üyesi Ankara Milletvekili Hatay Denetmeni Ali Haydar Hakverdi, Türkiye’deki ekonomik krizi ve krizden çıkışı mümkün kılacak siyasi dönüşümü anlatmak amacıyla bugün Hatay’a geldi.
CHP Genel Merkezi’nin görevlendirmesi ile Hatay’a gelen iki milletvekili CHP Hatay İl Teşkilatı’nda partililerle buluştuktan sonra, düzenledikleri basın açıklamasında Ak Parti hükümetini eleştirerek, ekonomik krizin nedenlerine dikkat çekti.
“Türkiye, uçurumdan yuvarlanıyor”
Konuklarına çiçek takdim eden CHP Hatay İl Başkanı Halil İbrahim Özgün, yaptığı kısa konuşmada Türkiye’nin AKP’nin rant ve ekonomi politikaları nedeniyle bir beka savaşı verdiğini belirterek, “Sokağa çıkıp, vatandaşlara ‘Türkiye’nin beka sorunu nedir?’ diye sorsak, insanların genel eğilimi terör veya eğitim olacak. Ama, kısa vadede en önemli sorun; ekonomidir. Bugün yavaş yavaş güncel hayatımıza yansımaya başlamış olsa da reel veriler Türkiye’nin uçurumun eşiğinde değil, uçurumdan yuvarlanmakta olduğunu gösteriyor. Genel başkanımız, tedbir paketini anlatan 13 maddelik bir bildiri yayınladı. Bu bildiriyi anlatmak üzere vekillerimiz Türkiye’nin dört bir tarafına dağıldılar. Biz şanslıyız, çünkü ekonomi duayenimiz ve Hataylı milletvekilimiz Selin Sayek Böke burada” diyerek, sözü Böke’ye bıraktı.
“Ekonomik kriz, her ailenin krizine dönüştü”
Yaşanan krizin tek sorumlusunun tek adam ve yönetim anlayışından kaynaklandığını ifade eden Selin Sayek Böke de, “Gönül isterdi ki bu bulaşmaları pozitif konularla yapabiliyor olsaydık. Ancak Türkiye’nin içerisinde bulunduğu ekonomik koşullar artık bir kriz olarak adlandırılabilecek boyuttu. Bu krizi en keskin haliyle döviz kurunda ve faizlerde görüyoruz. Ama, artık yaşanan krizin her ailenin krizine dönüştüğünü bugün bizzat bende iki çocuk annesi olarak gözlemledim. Okullar açıldı, kırtasiye alışverişi, mutfak alışverişi kadar, kasaptan alacağımız etten duyduğumuz endişe kadar ödediğimiz fiyatlarda bize Türkiye’nin içinde bulunduğu krizi çok açık gösteriyor. Ekonomist olarak da gördüğüm gerçekler; ekonomik krizi çok derin bir şekilde gösteriyor. Bu kriz esasında kaçınılmaz değildi, ama engellenebilirdi. Siyaseten verdiğimiz mücadelede Türkiye’nin uçurumun eşiğine taşındığını, siyaseten farklı bir iktidar gelmezse, bu iktidar değiştirilmezse Türkiye’nin ekonomik uçurumdan yuvarlanacağını gören gözler, ekonomiyi ve siyaseti anlayalar bunu Türkiye’de anlattılar. Çiftçinin tarlasında, sanayicinin girdilerde, tüketicinin marketlerde ve pazarda hissettiğini, emekçinin eriyen ücretlerinde ve yüksek enflasyon altında ezilen hayallerinde hepimiz bu krizi derin bir şekilde yaşıyoruz. Bu kriz uzun süredir bu iktidar tarafından inşa edilen ekonomik düzenin ve bu ekonomik düzenin üzerine kurulan saray rejimininim bir sonucudur. Bugün yaşadığımız kriz bir rahip krizi değildir, Tramp’ın atiği twitler değildir. Yaşadığımız krizin temel sebebi; AKP’nin kurduğu rantçı, üretime dayanmayan, borca dayanan dolayısıyla göbekten dışarıya bağımlı ekonomik düzendir ve bu düzenin üzerine inşa edilmiş hukuksuz, keyfi, rantçı tek adamın ve ailesinin iki dudağı arasına sıkışmış yönetim anlayışıdır. Bizler, krizin kader olmadığını, yeni bir siyasetle, önerdiğimiz çarelerle çözülebileceğini anlatmak için buradayız. Sizler de herkese anlatın ki sesimiz çoğalsın, Türkiye aydınlansın. Türkiye’yi aydınlık günlere kavuşturacak olan iktidarı kurmak için çalışmaya devam ediyoruz” dedi.