Tam da ‘Kim-kime, dum-duma’ dönemi yaşıyoruz!
* * *
Nereye baksanız zam.
Hem de peşpeşe ve kocaman!
Ammaaa…
Asgari ücret ve emekli maaşları hariç.
Burada minnacık zam!
Gelelim çarşı-pazarlara.
Bugün aldığımız ürünü, haftaya alamıyoruz.
Bazen bir gün sonra bile alamıyoruz!
Ne olduysa; 6 Şubat depremlerinden sonra oldu ve hiçbir mantık ve ekonomi kuralına uymayan zamları yaşar olduk.
* * *
Sebze-meyve mi dersiniz?
Giyim – kuşam mı dersiniz?
Araç mı dersiniz?
Yiyecek – içecek mi dersiniz?
Gayrimenkul mü dersiniz?
Ne derseniz deyin!
Ne alırsanız alın!
Zam yağmurunda ıslanıyorsunuz!
Hem de sırılsıklam!!!
* * *
Kim zam yapıyor?
Nasıl yapıyor?
Hangi gerekçeyle yapıyor?
Görünen o ki; fırsatı ganimete çevirme gayretinde olanlar ve stokçuluk yapan tüccarların yarattığı bir zam furyasıyla karşı karşıyayız.
Vatandaş alamıyor!
Vatandaş yiyemiyor!
Vatandaş giyemiyor!
Vatandaş çaresiz!
Ne yazık ki; zamların ucu – bucağı da yok!!!
* * *
Şimdiii…
Yetkililere hemen sormak gerek!
Neden denetlemiyorsunuz?
İpin ucu kaçtı!
Her yerde zam, her şeyde zam!!!