Böyle giderse, bu gözyaşları hiç dinmeyecek!
* * *
Sanayi atıkları.
Gemilerden boşaltılan kirlilik.
Çöpler.
Arıtmasız lağım suları.
Naylon poşetler.
Balıkçıları bir dinleyin, bin ‘Ahhh!’ işitin.
Denizimizin durumu içler acısı!
Eskiden balık cennetiydi.
Neredeyse köklerini kurutacaklar!
* * *
Peki, denize girecek yer gösterin!
Yıllar öncesine gidelim.
Sadece İskenderun sahilinde üç plajımız vardı.
Balıkçının sözleri çok ürkütücü:
“Gün gelecek Körfezde kimse denize giremeyecek!”
Baksanıza Hatay’ın sahillerine.
Çoğu yerde altyapı yok.
Arıtma cihazlarının büyük bölümü ise çalışmıyor!
* * *
Denetimlerin çok sık ve kararlı bir şekilde yapılmaması durumunda; çok değil, birkaç yıl sonra daha kötü tablolarla karşılaşacağımızı balıkçılardan bir dinleyin.
Plastik atıkların tahribatı.
Termik santrallerin sıcak suyu.
Kömür tozları.
Tarımda kullanılan kimyasallar.
Say, say bitmiyor!
* * *
İskenderun Körfezi ağlıyor!
Hem de; göz göre göre!!!
Sözün Özü…
Çözüm şart, hiç vakit kaybetmeden!