Tosyalı Holding’in Cezayir’deki yatırımı Tosyalı Algerie, hem doğalgazla hem de yüzde yüz hidrojenle çalışabilen Afrika ve Akdeniz havzasındaki en büyük Doğrudan İndirgenmiş Demir(DRI) tesisini faaliyete geçirdi. Yeni tesis, Tosyalı Algerie’nin aynı zamanda ikinci DRI tesisi olma özelliğine ve yılda 2,5 milyon tonun üzerinde üretim kapasitesine sahip.
Çevre dostu üretim süreçleri sayesinde %100 hidrojen kullanılarak ürettiği doğal gaz ile karbon ayak izini önemli ölçüde azaltan yeni tesis, hem daha sürdürülebilir bir geleceğe katkı sağlamayı hem de küresel çelik piyasasında öncelikli bir yer edinmeyi hedefliyor.
Avrupa çevre standartlarına uyumlu olarak tasarlanan proje ile Akdeniz’in diğer tarafındaki pazarlarda da şirketin varlığının güçlendirmesi amaçlanıyor.
Mayıs ayında yassı mamul kompleksinde slab üretimine başlayan Tosyalı Algerie’de yatırımın dördüncü fazının 2025 yılına kadar tamamlanması bekleniyor. Yatırımın tüm fazları tamamlandığında Tosyalı Algerie 8,5 milyon mt yassı ve uzun mamul üretim kapasitesine sahip olacak.
Öncü bir adım daha attık!
Tosyalı Algerie’nin hidro-karbona dayalı sektörler dışında Cezayir’in sanayideki en büyük şirketi ve ihracatçısı olduğunu ifade eden Tosyalı, “Akdeniz ve Afrika’nın en önemli ve en rekabetçi entegre tesislerinden biri olan Tosyalı Algerie’nin üstlenmiş olduğu stratejik rolün, yeni küresel ekonomik düzende Tosyalı olarak bizi çok daha güçlü konuma taşıyacağına inanıyoruz. 2,5 milyon ton üretim kapasiteli, daha düşük karbon ayak izi ile dünya çelik endüstrisindeki en iyi uygulamalardan biri olacak ikinci Doğrudan İndirgenmiş Demir üretim tesisini devreye aldık. Hidrojen ile çalışma kabiliyetine sahip bu tesisimizle dünyada bu teknolojiye yatırım yapan ilk Türk şirketiyiz. Cezayir’deki tüm etap yatırımlarımız tamamlandığında rekabet gücü yüksek, 8,5 milyon ton yassı ve uzun mamul kapasiteli tam entegre bir tesis haline gelecek olan Tosyalı Algerie ile sadece Akdeniz ve Afrika’nın değil, dünyanın da en önemli ve stratejik, entegre demir çelik üretim merkezlerinden biri olacağız. Sektörün 10-15 yıl içinde hidrojen kullanımına geçmesinin beklendiği düşünülürse, biz bu yatırımla global sektörde öncü bir adım daha atmış olduk” dedi.